Süper Ligin ikinci yarısına başlarken, geride kalan doksan dakika ligin gidişatı konusunda önemli ipuçları verdi. Hakem hataları, isyan bayrağı açan Kulüp Başkanı, futbol oynanmaya müsait olmayan zeminler ve daha sayamadığımı birçok neden! Ligin ilk yarısının bir benzerinin, ikinci yarısında da yaşanacağı kesin gibi. İzlediğiniz bir maçı tekrar seyretme durumundan ne kadar memnun kalırsınız? Hafta sonu oynanan maçlar, tıpkı geride kalan haftalar gibi. Durum-gidişat gösteriyor ki biz bu ligi-futbolu zevk almaktan daha çok, seyretmek için seyredeceğiz. Ligi yazma konusuna gelince. Dileğimiz ‘yazmak için yazmak’ değil de, ülke sporuna-futboluna az da olsa faydamız dokunur…
FENERBAHÇE’NİN KAYBETMESİ
SÜRPRİZ DEĞİL!..
Sarı-lacivertli ekip sahasında Adanaspor ile 2-2 berabere kalırken, kaybedilen puanlar ‘Şampiyonluk’ yolunda kafalarda soru işareti bıraktı(!). Bıraktı bıraktığına da, sarı-lacivertli ekibin istatistiklerine bakıldığında, yaşanan tarihi ‘zafiyetler’ hiç de sürpriz değil. Nasıl yani? Fenerbahçe bu sezon sahasında oynadığı 9 maçta 11 puan kaybetmesi, 17 sezonun en kötüsü konuma ulaşması anlamı taşıyor (muş). Fenerbahçe’nin bu kayıplarını ligin alt basamaklarına demir atan Kayseri, Alanya, Adana gibi takımlara karşı yaşaması, bir o kadar ilginç. Maçlar kazanılır veya kaybedilir, ya söylenenler. Sahada sergilenen kötü futbolu eğer ‘kamufle’ etme gayreti var ise, sadece takıma değil, Kulübe de zarar veriyorsunuz anlamı taşır. Maç sonu Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım’ın federasyon ve bu çatı altındaki hakemler konusunda açıklamaları, tekrara düşmeme adına ‘dikkate’ alınmalı. Futbolumuzun daha çok yıpratılmaması için, söylenenler konusunda haklılık ve doğruluk payı ortaya çıkarılmalı.