Futbolun bir oyun olduğunu iyi algılamak gerek. Oyunun kurallarında da kazanmak veya kaybetmenin de olabileceği unutulmamalı. Takımlar arasında rekabet oluşumu rekabeti de kaçınılmaz hale getiriyor. Mutlak bir takımın kazanması, o kazanan ise, benim takımım anlayışı ile birlikte oluşan algı!..
Kim bu takımlar, her insanın gönlünde yer alan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor. Durum böyle olunca da, iyi futbol sergileyelim düşüncesi ‘rafa’, ‘Kazanalım da nasıl kanırsak kazanalım..’ anlayışı ön plana çıkıyor. Kısaca, düşünce ve uygulamanın beraberinde getirdiği, adına ‘Süper Lig’ denilen, rekabet ortamı…
Ligin dokuzuncu haftası da, diğer haftalar gibi ‘kazanacak-kazanamayacak’ şeklinde ihtimallerle dolu bir sezonun parçası oldu. Diğer haftalardan ayrı olan bir özellik var; Ligde düşen, sekteye uğrayan futbol heyecanının-çekişmesinin, Avrupa maçları ile birlikte ayrı bir boyut kazandırma çabası!..
BEŞİKTAŞ’IN ŞAMPİYON OLMA YÜZDESİ!
Bitme noktasına gelen futbolumuzu cazibe haline getiren Avrupa’daki maçlarımız olmasa inanın, insanın maç izlemesi gelmiyor. Bunun da en canlı örneği tribünlerdeki seyirci sayısı!..