Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Kurulları arasında yer alan Engelliler Koordinasyon Kurulu, ülkemizdeki engelli futbolunun sevk ve idare konusunda önemli bir yere sahip. Bedensel, Görme, Zihinsel (Özel) ve İşitme Engelli Futbolunda, Milli Takımlar düzeyinde elde edilen başarı sürecini, gerek idari gerekse mali yönden başarılı bir şekilde yönetmektedir. Engelli bireylerin yer aldığı futbol takımlarımız, Olimpiyat, Dünya ve Avrupa mücadelesinde, isimlerini Şampiyonluklara yazdırma başarısı gösterdiler. Gözle görülür, elle tutulur, kulakla işitilir bu sıra dışı sonuçları, sebep ve sonuç ilişkileri iyi araştırıldığında, spor ve başarı konusunda hayal kuranlar için gerçekçi bir yapıyı oluşturacaktır. Altmışa yakın spor federasyonu, birkaç branş (judo, güreş, tekvando, halter) dışında, Olimpiyatlarda altın madalya alamamışız. Takım sporlarında ise bu başarı hiç yok! Bu demek oluyor ki ülke olarak sporda ‘takım’ olamamışız. Oysa ki, engelli bireylerin katılımcı olduğu spor dallarında öyle değil! Görme Engelli Goalball Milli Takımımız, İşitme Engelli Futbol Takımlarımızla elde edilen Olimpiyat ve diğer Şampiyonluklara, ‘kör’ ve ‘sağır’ olmamız mümkün değil!..
İnsan, toplumun en önemli yapı taşıdır. Bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı olmak, bugünü verimli geleceği ise kazançlı hale dönüştürmek manasına gelir. Hareket ve egzersiz, engelli bir birey için büyük önem taşımakta. Engelliğin tanımı yapılabilse de, kişinin engellilik ne zaman engelli olacağı hususunun karşılığı olmadığı için, bu konu herkes için önemli. Bireyin bir ‘uzvunun’ olmaması veya olanını tam manasıyla kullanamamasına bağlı olarak oluşacak engellilik hali, doğum öncesi, esnası veya sonrasında oluşabileceğinden, hiç kimse kendini için (bu yoruma kendimiz dahil) engelli olma ihtimalinin dışında tutamaz! Hem insanı, hem vicdanı olarak da tutmamalıdır da. Öyle bir duyarsızlık hali var olan vicdanların ‘nasır’ tutması manasına gelecekt...