Ahmet Ağaoğlu başkanlığındaki Trabzonspor’un Osmanlıspor karşısında berabere kalması, başarı /başarısızlık konusundaki endişeyi de beraberinde getirdi. Bu tartışmalı durumun en önemli nedeni, maçın 3-1’den 3-3’e gelmesi. Bununla da yetinilmeyip, kaleci Onur’un kalesindeki üç gol yemesine rağmen, fazlasına engel olması ve günün başarılı ismi olarak ön plana çıkması, bordo-mavili futbol severi endişeye sevk ediliyor...
Evet, maçlar kazanılır veya kaybedilir. Fakat önem taşıyan, geçmişin iz düşümüyle geleceğin hesabını yapıp, sağlam adım atabilmek. Ama nerede? Trabzonspor, sezon başından bugüne süre gelen inişli-çıkışlı form grafiği yaşadı. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Başakşehir’in zirvede yalnız kaldığı yerde, Karadeniz’in tek bir hesabı kaldı, ligin kalan 5 maçını kazanarak, sezonu 5’inci sırada tamamlamak. Bundan daha önemli hesaplarda yok değil!..
Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, adaylık sürecindeki açıklamasında ‘Benim Trabzon’a borcum var. Seçilirsem o borcu ödemek istiyorum.’ Takım bir yandan sezonu en iyi yerde tamamlamak, bir yandan da içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan çıkma hesapları içerisinde. Ağaoğlu’nun ahde vefa örneğiyle, kendisi için üç yıllık süre istemesi hakkı. Bu süreci Kulübün yararına işletilmesi ise görev ve sorumluluk kapsamında yer alıyor. Başkanın söylemlerine dikkat etmek, gelir artırıcı projeler üretmek derken, neyi kastetmektedir? İrdelemekte yarar var!..
Futbol sürecini olumlu veya olumsuz olarak etkileyen en önemli konu ekonomi. Ağaoğlu’nun ‘Bugün gelirin 6 katı olan bir borçla karşı karşıyayız...’ ifadesini kullanırken, bu borcun en aza indirilmesine en önemlisi, yabancı oyuncu hayranlığından vazgeçilmesi. Bu tedbir alınmadığı takdirde, yolun sonunun çıkmaz olduğunu görmekteyiz. Kulübün internet sitesindeki açıklamada, maaş ödemelerinden kaynaklı, basketbol takımının yabancı oyuncularla yollarının ayrılması kararını görmekteyiz. Benzer durum, futbol takımı için de geçerli olmaktadır. FIFA’nın Trabzonspor’a bir dönem transfer yasağı getirilmesinden bunu anlamak güç olmasa gerek...
DİĞER KULÜPLER VE EKONOMİK KRİZ