Tarihini bilmeyen, geleceğine yön veremez sözünün önem kazandığı günümüzde, bu dönemde ‘geleneksel’ olarak tanımlanan Türk sporlarında, ‘sekteye’ uğrayan bir dönem yaşanıyor. Düne kadar üstü kapalı olarak yapılan ‘operasyon’ bugün ayan beyan, bir bir hayata geçiriliyor. Bu tek başına tespit ettiğimiz konularla birlikte, sporun nasıl ‘erozyona’ uğramasından rahatsız olan ‘Spor Bilim Adamları’ tarafından da gündem olmakta. Sporu bir araç olarak kullanılıp, milli ve manevi değerlerimizin içi nasıl boşaltıldığı hususunda bilmediğimiz ve duymadıklarımızı da, varın siz düşünün! ‘Doğru bilgiyi, doğru kişiden öğrenmek, yanılmamak adına önemli. Sporun konusu ‘tarih’ olunca, aklımıza ilk o, Prof. Dr. Özbay Güven hocamız geliyor. Hocamız, uzmanlık alanına giren hassas, spor tarihi konusunu gündemine almış. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Bölümlerinde zorunlu olarak okutulan Türk Spor Tarihi dersinin, 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılından itibaren zorunlu alan eğitimi dersleri arasından çıkarılarak, seçmeli ders olarak okutulmasına dikkat çekiyor. ‘Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Dersinde Zorunlu Alan Eğitimi Dersleri Olarak Okutulma Gerekçeleri’ başlığı altındaki makalesinin özet bölümünde şu ifadeler yer alıyor; ‘Gerek “Beden Eğitimi ve Spor Tarihi” ve gerekse “Türk Spor Tarihi” derslerinin, zorunlu alan eğitimi dersleri arasında “Tarih” teriminin, dersin kendisine yüklediği işleve zorunlu alan eğitimi dersi olarak yer verilmemiş olması, bilimsel ve pedagojik yönden büyük bir eksikliktir... ‘ Bir yandan “Beden eğitimi ve Spor Tarihi” diyoruz bir yandan “Türk Spor Tarihi” diyoruz, diğer yandan da üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümlerinde zorunlu alan eğitimi dersi olarak yer verilmemesi bir çelişki değil de nedir? Yetkilisinin bilgisine diyelim!.!
SPOR BİLİMLERİNDE KADIN VE SPOR