Hz. Peygamberin ortaya koyduğu, bir yaşam düzeni olarak da pratiğe dönüştürdüğü İslam, Kerbelâ'da Hz. Hüseyin'in şehit edilmesi olayı ile birlikte tarihin derinliklerine gömüldü. Bu cümlemi yadırgayacaklar olabilir; hatta "olur mu öyle şey canım" diyecekler de olabilir, ama Peygamber'in ortaya koyduğu, onunla birlikte varlık bulan ve onun öncülüğünde yaşayan İslam, o tarihten sonra gitti yerine bugünkü Müslümanlık (İslam) anlayışı geldi.
Fark neydi derseniz, derim ki; en önemli fark, vahyin itiraz ettiği sömürü düzeni, İslami kılığa bürünerek hortladı.
Devlet malını, kamu arazileri talan.
Aşırı zenginleşme ve buradan sınıfsal güç elde etme.
Ehliyetli (liyakatli) insanlara işi teslim etmek yerine iktidara hizmet edeceklere teslim etmek.
Bir adalet düzeni kurup, halka öyle hükmetmek yerine, çıkar düzeni kurup halka zorbalıkla hükmetmek.