Milletvekili olmazdan önceki mesleği şoför. Bu adam Milli Eğitim komisyonundaymış. İyi mi? Üstüne üstlük bir de vukuatı var. Sahte isimle sosyal medyadan hesap açmış ve meclisteyken buradan canlı yayın yapınca yanlışlıkla kendisini çekmiş ve foyası meydana çıkmış..
Ve adam milli eğitim komisyonunda..
Eğitimle ilgili kararların alınmasında partisine destek sağlıyor.
Şimdi akıl sahipleri söylesin de bilelim: Bu durumun neresini düzeltelim?
Birincisi, eğitim komisyonundaki adamda eğitimci davranışı yok. Sahte hesap açıp millete doğruymuş gibi yayın yapıyor. İkincisi, mesleği ulaştırmayla ilgili. Asıl görevlendirilmesi gereken komisyon da orası.
Yetmemiş cihat konusunda ahkâm kesiyor.
Hani derler ya, "güler misin ağlar mısın" diye tam da o hesap.
İyi incelendiğinde ne eğitim biliyor, ne cihat. Çünkü cihadı öveceğim derken anlamını bilmediği için yanlış yorumlamış. İfadeye bakın: "Osmanlı padişahlarına baktığımızda neredeyse tamamı cihadı bırakmamak için hacca bile gitmemiştir. Bakanlığımız çok isabetli bir karar vermiş. Namaz dinin direğiyse, cihat çadırdır. Direksiz çadır bir işe yaramaz. Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmenin faydası yok."
Bu cümleleri okuyan ve meseleyi az çok bilen birinin vereceği hüküm belli.
Saçmalamış..
Birincisi, cihat, önüne gelen ülkeye savaş açmak değildir. İslam'da silahlı cihat, sadece nefsi müdafaa içindir. Peygamberimizin ömrü hayatında yaptığı gibi. İkincisi, "büyük cihattır" ki, bu kişinin onunla hiç mi hiç ilgisi yok. O cihat, tamamen, kişinin kendini yönetmesidir. Ruhunu, kimliğini, kişiliğini dürüstlük üzerine, doğruluk üzerine kurmasıdır. Bir çeşit otokontrol sistemidir.