İşte sorunumuz tam da bu. Nedir o derseniz söyleyeyim: Suçlama, karalama, kabullenmeme ve kesinlikle özeleştiriye açık olmama.
Böyle yapılanmış bir beyinin demokrasiyi taşıması mümkün mü? Buradan özgürlükler, fikir farklılıklarına tahammül çıkar mı?
Çıkmıyor zaten.
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ayda yılda bir kısık sesle ağzını açtı ve İstanbul seçimleriyle ilgili bir açıklama yaptı: "Demokrasiye zarar vermeyelim…"
Vay sen misin bunu söyleyen.
Bir anda geçmişin bütün izlerini sildiler.