15 Temmuz direnişi için, "halkın demokrasiyi koruma çabası" diyorlar. Doğrudur.
Hukuk devletine, laikliğe sosyal devlete de sahip çıkmasıdır.
15 Temmuz bu yönüyle halkın direnişidir.
Bir de halkın zaferleri, destanları vardır. Bunlardan en önemlilerinden biri, Çanakkale destanıdır.
İkincisi, İstiklal uğrunda vatan yolunda verdiği kurtuluş mücadelesidir. İşgal kuvvetlerini püskürterek Anadolu'da kendine özgür ve bağımsız yaşayacağı bir vatan kurmuştur.
Türk milletinin/halkının en önemli başarılarından biri de parlamentoyu kurmasıdır. O parlamento ki, halkın iradesi olarak görev yapmış ve kurtuluş Savaşanı yönetmiştir.
Sonrasında Cumhuriyet ve ardından demokrasi yılları. Türk milleti her zaman demokrasiden yana tavır koymuştur. Bütün darbelerin sonuçlarına bakın. Sonunda mutlaka demokrasi kazanmıştır. Darbeciler hiç kazanamamıştır.
Bu sebeple 15 Temmuz, halkın bilinen davranış biçimidir. Ve bir karşı koyma durumudur.
Buna itirazımız olamaz.
İtiraz, halka rağmen yapılan politik kararlaradır.
Halk demokrasiye sahip çıkmıştır ama sonrasında sandıkla gelen yönetim biçimi demokrasi midir? İşte bu konuda halkın kafası karışıktır.
Halk, sivil yönetimlerin, askeri yönetimler gibi olmayacağı fikrine inanmaktadır. Bu sebepledir ki sivillerin hepsini demokrat sanmaktadır. Hâlbuki 15 yıldır işbaşında bulunan sivil iktidar, kendisine uygun rejim üretme amacındadır ve ortada olması gereken demokratik ortam yoktur.
İyi ama halk bunu görmüyor mu?