İlk defa Amerikalı Sosyolog Daniel Bell, 1960 yılında yayınlanan "İdeolojinin Sonu" adlı kitabıyla bilim dünyasına yeni bir bakış açısı sunmuştu. Bell, bu kitabında, insanlığın post-endüstriyel denilen yeni bir döneme girdiğini ve bu dönemde insanların artık etik ve ideolojik kavramlara değer vermediğini, siyasi sorunların insanlar için önemini yitirdiğini, bunun yerine insanların önceliğini iktisadi sorunların aldığını ve insanların etik ve ideolojik değerler yerine bireysel ve maddi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini iddia etmişti.
Hayret!
İçinde yaşadığımız çalkantılı Türkiye manzarasına ne kadar da benziyor.
İşte bakın..
Ülkücü Milliyetçi ideolojinin siyasal aygıtı olduğu iddia edilen bir partinin, 2015'ten sonra o köşeden bu köşeye nasıl da siyasal savrulmalar yaşadığını hep birlikte gözlemliyoruz.. İster istemez aklımıza Daniel Bell'in "İdeolojinin Sonu" kitabı geliyor...
Şimdi biri bana söyleyebilir mi?