BİR: Konu ayyuka çıktığı halde hâlâ kapalı kapılar ardında kalmaya devam etmesi.
İKİ: Israrla ve inatla armudun pişip ağzına düşmesini
beklemesi.
ÜÇ: Bir projenin adamı olmadığını kanıtlayacak
herhangi bir atılım yapmaktan ısrarla kaçınması.
DÖRT: Temel derdinin ne olduğunu bir türlü ifade
etmemesi...
BEŞ: Herkesler hakkında “asla risk almaz” hükmünü
verirken bu hükmü yerlere çalmak için kılını bile
kıpırdatmaması.
ALTI: Milleti ikna etmeye çalışan bir aday olmak
yerine liderlerin tercih ettiği bir aday olmaya çalışması.
YEDİ: Bir meselesi, bir davası, bir derdi, bir
siyaset anlayışı, bir projesi, bir gelecek tahayyülü olup
olmadığını bile söylemekten imtina etmesi.
SEKİZ: 15 Temmuz gecesi herkes bir tarafa
saklanırken sağına soluna bakmadan ortaya çıktığı gerçeğini bile
ifade etmekten kaçınması.
DOKUZ: Ortaya çıkacaksa ne için çıkacağını, ortaya
çıkmayacaksa ne için çıkmayacağını bir türlü söylememesi.
ON: “Hem başım derde girmesin hem de baş olayım”
cümlesini şiar edinmesi.
REZA KİTABI
SEÇİME falan dalınca Reza’yı unutmuştuk ya...
Reza olayını derli toplu anlatan enfes bir kitap çıktı.