"AKİT tarzı" dediğimiz şöyle bir şeydir:
Eskiden derinlikten ve incelikten nasip almamış bir
muhaliflik.
Bugün derinlikten ve incelikten nasip almamış bir iktidar
yandaşlığı.
Karşıtına sövme, sıvama, geçirme.
Kendisinden olmayana her türlü iftira ve bel altı vuruş.
Sevdirmeme, nefret ettirme.
Bütünleştirmeme, cepheleştirme.
Başkalarının kutsallarına resmen ve alenen saygısızlık...
*
Muhafazakâr mahallede eskiden Akit tarzı için..
“Bu tarz benim tarzım değil” denirdi.
“Bu Akitçiler bizim delilerimiz” denirdi.
“Bu tarz, bütün bir muhafazakâr camiayı bağlamaz” denirdi.
*
Gazetenin bir yönetici ve köşe yazarının ani ve trajik vefatının
ardından Akit gazetesine düzülen övgülere bakınca...
“Vay be” dememek ne mümkün!Mahallenin en aklı başındakileri bile
Hasan Karakaya’nın sövgü dolu yazılarına alkış tutuyorlar, “Ne
güzel sövüyordun sen Hasan Abi” diye yazılar döşeniyorlar.
*
Bir vefat hadisesi karşısında sergilenmesi gereken insani ve medeni
tutumu çok aşan bir tutum bu...