Bu memleketin okullarından birinde öğretmenlik yapan bir soytarı...
“Alevilerin yaptığı yemek yenmez” denmiş.
Bu tür soytarılara sadece şöyle şeyler söyleyip konuyu kapatmak lazım:
Sen yeme ulan ayı.
Git de zıkkımın kökünü ye.
Yuh! Oha! Çüş!
Sana ancak Yezit elinden yemek yakışır.
İnşallah Alevilerin elinden bir lokma ekmek yemeye muhtaç kalırsın.
Senin elinden bırak yemeği, su bile içilmez.
Alevinin elinden yemek yemek için önce insan olman lazım.
Alevinin verdiği vergiyle ekmek yemiyor musun a be gerzek!
ŞEYMA SUBAŞI’YA LAF ETMEYECEĞİM
ŞEYMA Subaşı’nın Ayşe Arman’a verdiği röportajı okuyunca...
Kendisine laf etmemeye karar verdim.
Neden mi?
Anlatayım:
“McKinsey sadece ekonomimiz için danışmanlık hizmeti verecek, niye eleştiriliyor anlamış değilim” diye laflar etmek yerine...
“Politika hakkında bir şeyler bilmek isterdim” demeyi tercih ettiği için.
“2 milyon 800 bin takipçim var. Markayım ben marka...” falan
diye hava basmak yerine...
“Beni meşhur eden sizsiniz” diyerek “Derdinize yanın” mesajını
vermeyi tercih ettiği için...
“Kitaplar deviriyorum, geri kalan vaktimi de eğlenerek geçiriyorum” diyerek entel imajı kasmak yerine...
Kitaplara elini sürmediğini, ablasının kitaplığına gıpta ettiğini söylemeyi tercih ettiği için.
“Beni Kim Kardashian’la karıştırmayın, ben bir vizyonerim. Kim de kim oluyormuş ki” falan demek yerine...
“Kim Kardashian’ın yaptığının aynısını yapıyorum” demeyi tercih ettiği için.
“Ben bir rol modelim... Gençler beni örnek almalı... Ben bir başarı hikâyesiyim” falan demek yerine...
“Allah belamı versin ki ben hiçbir zaman ‘Rol modelim’ demedim” şeklinde bir açıklama yapmayı tercih ettiği için.
Demek ki neymiş?
Azıcık da olsa had, hudut falan bilinince... Kimse kimseye laf
etmezmiş.
NİLGÜN BODUR TARZI AFORİZMALAR UYDURDUM
Sen gittin ya ben de kaldırdım WhatsApp’tan profil
fotoğrafımı...
Bende şiddetli geçimsizlik yok, şiddetli seçimsizlik var.
Bendeki eksikleri sorgularken senin fazlalık olduğunu keşfettim.
Önde olduğumu arkamdan konuşanların bolluğundan anlıyorum.
Mutluluğu arıyorum ama hep meşgule atıyor.
Tıpkı tükenen kaleme tükenmez dedikleri gibi hep yalan söylüyorlar.
AFFI ÇIKARMADAN ÖNCE OKUNMASI GEREKEN YAZI
GÖKÇER Tahincioğlu’nun 30 yaşındaki doktora yapmış, bir çocuk
annesi olan ablası, aftan çıkmış iki hırsız tarafından
katledilmiş.
Gökçer Tahincioğlu, dün Milliyet’teki köşesinde “Açık mektup: Ben
affetmiyorum” başlığıyla bu konuyu anlatan çok etkileyici bir yazı
yazdı.
O yazıyı okumadan...
Af konusunda...
Öneride bulunmak...
Oy kullanmak.
Tartışma yapmak.
Yasaklanmalıdır!
URFA’NIN 6-7 EYLÜL’Ü
SURİYELİ biri bir suç işleyince bütün Suriyelilere saldırdılar.
Evlerini bastılar, işyerlerini taşladılar.
İstanbul’da 6-7 Eylül’de gayrimüslimlere yönelik saldırıları masal gibi dinleyip “Artık olmaz böyle şeyler” diyenler.
Urfa’da 6-7 Eylül yaşandı, haberiniz var mı?
CÜBBELİ! BAK NE DİYOR CUMHURBAŞKANI
ERDOĞAN
CUMHURBAŞKANI Erdoğan Almanya’da cami açılışında şunları
söyledi:
Hanımların ayağını camiden kesiyorlar.
Cuma namazına, bayram namazına gidemezsin diyorlar.
Niye gitmesin, gidecek.
Hanımlar da camilerde yerini alacak ki camilerimizin asıl anlamı güç bulsun.
Gayrimüslimler de gelmeli.
Gayrimüslim dostlarımızın buralara gönül rahatlığıyla, asla çekinmeden gelebilmelerini temin etmeliyiz.
Hangi inanca mensup olursa olsun fakir fukaranın camilerin bereketinden faydalanacakları imkânlar oluşturmalıyız.
Ben yüzde yüz katılıyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerine...
Ve en çok da bu sözleri okurken Cübbeli’nin yüzünün alacağı şekli merak ediyorum.