Geçen akşam Tarafsız Bölge’deydi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya.
Bakanlık sürecinin ilk dokuz ayını değerlendirdi. Ali Yerlikaya’yla ilgili izlenimlerimi yazıyorum.
*
Çalışma arkadaşlarını motive etme konusunda bir numara. Başarılarını anlatırken onları ihmal ettiği tek bir an bile olmadı.
*
Millete karşı şefkatli, suç örgütlerine karşı şiddetli. Genel yaklaşımının tüm özeti bu. Tüm vurgularında bu var.
*
Samimiyet de samimiyetsizlik de ekranda çarpan etkisi yaratır. Yerlikaya’dan yansıyan samimiyetti.
*
Ana başlıkları şunlar: PKK, FETÖ, DEAŞ ve bilumum terör örgütleri... Organize suç çeteleri... Düzensiz göçmenler... Uyuşturucu tacirleri...
*
Lüks araçları polisin hizmetine vermişti. Bu araçların 13’ü Komançero çetesininmiş. Bir tanesi ise fenomenlerden gelmiş.
*
Lüks araçlar konusunda şöyle diyor Yerlikaya: “Anket yaptık, yüzde 98 polise verilmesinden memnun. Polislere en havalı gözlüğü takın diyorum. Bu aracın distribütörü diyor ki, polisimize öyle yakıştı ki, tüm bakımları benden.”
*
Baronlara diz çöktürüyor polis. Yerlikaya’nın bununla ilgili yorumu şu: “Diz çöktürülmesi gayet doğal bir durum. Bunların taptıkları tek şey para. Paranın verdiği güç bunlara ayrı bir kibir katıyor. Bu ‘Sizden daha büyük millet, kolluk, kanun, polis, savcı var’ demek. O yüzden böyle oturuyor ve vesikalık veriyor”.
*
“Şekil yapmak” diye bir tabir var. Ali Yerlikaya da bu tabiri kullanıyor. “Kimse milletimize şekil yapamaz” diyor.
*
Düzensiz göçmenlere karşı mobil merkezler oluşturma fikrini geliştirdi Yerlikaya. Bu uygulama çok başarılı olmuş ve yaygınlaştırılıyormuş.
*
Ekran önünde çok rahat ve çok profesyonel Yerlikaya. Derdini basit, sade ve anlaşılır biçimde anlatmasını iyi başarıyor.