LANET olası manşetlerinden...
Güya bizi yönlendiriyorlar:
Evet dememeliymişiz, hayır demeliymişiz.
*
Pis faşistlerini çıkarıp karşımıza...
Güya bize akıl veriyorlar:
Tayyip Erdoğan’a geçit vermemeliymişiz.
Alın şu lanet manşetinizi, alın şu pis faşistinizi de bir yürüyüp
gidin be
*
- Attıkları her adımın...
- Yaptıkları her müdahalenin...
- Saldıkları her köpeğin...
- Vurdukları her copun...
- Sergiledikleri her hoyratlığın...
- Kapattıkları her kapının...
- Gösterdikleri her nezaketsizliğin...
Referandumda nasıl bir etki yapacağını çok iyi bildikleri halde
yapıyorlar bunu.
İnadına yapıyorlar.
Domuzluğuna yapıyorlar.
*
Paçalarından akan bencillikleriyle, gırtlaklarına kadar yükselen
küstahlıklarıyla, her taraflarına sinen kibirleriyle, tiksindiren
başöğretmen edalarıyla...
Bize akıl veriyorlar.
*
Alayına birden buradan milletim adına seslenmek istiyorum:
*
- Evet de deriz, hayır da deriz.
- Öyle de ederiz, böyle de ederiz.
- Yanlışı da seçeriz, doğruyu da seçeriz.
- İyi de yaparız, kötü de yaparız.
- “İlle de Erdoğan” da deriz, “İlle de başkası” da deriz.
Size ne kardeşim size ne?
*
Alın gazetelerinize attığınız şu lanet olası Türkçe
manşetlerinizi...
Alın şu bize akıl vermek için karşımıza çıkardığınız Hannibal
kılıklı pis faşistinizi...
Bir uzayın gidin, bir yürüyün gidin.
Kibrinizi, küstahlığınızı, kabalığınızı, bencilliğinizi,
hoyratlığınızı alın da gidin.
*
Bir rahat bırakın bizi de...
Akılla, sağduyuyla, soğukkanlılıkla, okuyarak, anlayarak, ölçüp biçerek, ne getirip ne götüreceğini hesaplayarak...