YAZAR Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu, arabayla bir insanı ezip öldürdü.
Öldürülen Oğuz Murat Acı’nın aile fotoğrafına bakıyorum:
Mutlu bir baba, geleceğe umutla bakan bir anne ve pırıl pırıl masum bir erkek çocuğu.
Katil, işte bu ailenin geleceğini kararttı.
*
Oğlunun arabayla bir insanı ezip öldürdüğünü gören bir annenin yapacağı ilk şey, çocuğunu kaptığı gibi ilk uçakla Mısır’a kaçırmak olabilir mi?
Ve bu vicdansız plan, “annelik içgüdüsü” ile izah edilebilir mi?
*
Bu korkunç durum karşısında kaskatı kesilmeyi anlarım. Ne yapacağını bilemez hale gelmeyi anlarım. Büyük bir şok yaşamayı anlarım.
*
Bir tek şunu anlamam:
Anında plan yapıp çocuğu Mısır’a kaçırmak.
*
Anne Eylem Tok ile bir insanı ezerek öldüren çocuğun pasaport kuyruğundaki görüntülerini izledim.
Eylem Tok’un yüzündeki muzafferane ifadeyi gördüm.
Ve midem bulandı.
*
Çocuk yetiştirme konusunda sergilenen müthiş sorumsuzluğun izlerini gördüm o muzafferane ifadede.
Öyle yetiştirmiş ki çocuğunu...
Hiçbir zaman hayatın gerçekleriyle yüzleşmesine izin vermemiş.
Şımartmış, pışpışlamış, terbiyeden geçirmemiş, ne istediyse vermiş.