Dünkü yazımda şöyle bir soru sormuştum:
“Bir dedikodu dolaşıyor ortalıkta. Kemal Kılıçdaroğlu / Deniz Baykal görüşmesinde Deniz Baykal’ın ‘Kızım Aslı’yı milletvekili yapın’ dediği söyleniyor. Bu doğru olabilir mi acaba?”
Soruya yanıt, dün sabah Aslı Baykal’dan geldi.
Kısacık bir mesaj göndermiş Aslı Baykal.
Mesaj şu:
“Günaydın Ahmet Bey. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Deniz Baykal’ı ziyareti sırasında hiçbir şekilde adım gündeme gelmemiştir. Aslı Baykal.”
Bugün yazı günüm olmamasına rağmen bu önemli mesajı iletmek istedim.
YILLAR SONRA TOM VE JERRY’Yİ İZLEYİNCE
Kafayı çok taktığım bir konu daha var. Yazı günüm değil ama onu da yazmadan edemedim:
BEN de herkes gibi “Tom ve Jerry” çizgi filmiyle büyüdüm.
Bayılırdım bu çizgi filme... Fare Jerry’nin her defasında kedi Tom’u alt etmesini insafsız kahkahalarla karşılardım. Tom’a karşı en küçük bir empati geliştirmez, sürekli Jerry’den yana olurdum.
Geçenlerde yepyeni bir “Tom ve Jerry” filmi çekmişler. Teknolojinin tüm imkânlarını kullanarak. Eski günlerin hatırına oturup izleyeyim dedim.
Kedim Sekter’in hayatıma girmesiyle birlikte iflah olmaz bir kedici olup çıktım ya... Bu durum, filmi izlerken de etkisini göstermeye başladı. Hissettiklerim şunlardı:
Fare Jerry’nin süper uyanık bir tip olarak gösterilmesine resmen uyuz oldum. Kedi Tom’un sürekli bir “kaybeden” olarak yansıtılmasına da fena içerledim. Kedi-fare oyununda fareden yana net tavır konmasına çok bozuldum. Zavallı Tom’la empati geliştirmekten helak oldum. Birazdan filmin yapımcılarına dokunaklı bir mektup yazacağım. Dünyanın tüm kedileri adına.