İKİ gün üst üste Özgür Gündem gazetesini yazdım.
“Demokrasilerde terör örgütlerinin gazetesi olmaz” dedim.
*
Ama işte görüyorsunuz:
Yazdıklarımın mürekkebi kurumadan ağzımın payını verdiler.
*
Yüce devletimiz beni haksız, PKK yandaşlarını haklı çıkarırcasına
Özgür Gündem’e yönelik yaptırımlarının bütün yükünü...
Yeryüzünün en masum, en naif, en düzgün, en yetenekli
romancılarından olan Aslı Erdoğan’ın sırtına yükleyiverdi.
Tutukladılar Aslı Erdoğan’ı...
*
Neymiş suçu Aslı Erdoğan’ın?
Özgür Gündem’de yazmak... Başka bir şey değil.
Örgütle bir bağı var mı? Yok!
Gazetenin aktif yöneticilerinden mi? Hayır!
Terör propagandası falan mı yapmış? Asla!
Şiddete kapı mı aralamış? Kata!
*
Aslı Erdoğan’ın tutuklanması, PKK ve uzantılarına derin bir nefes
aldırdı.
Bu tutuklama...
Özgür Gündem’i masumlaştıran bir izlenime neden oldu.
Ülkeyi yönetenlerin asıl derdinin terör ve şiddet olmadığı
izlenimine yol açtı.
15 Temmuz’un romancı tutuklamak için fırsata dönüştürüldüğü
algısını yarattı.
Özgür Gündem’in örgütsel bağını unutturdu.
PKK’ya ve onun uzantılarına inanılmaz bir propaganda yapma fırsatı
verdi.
*
Türkiye’ye bu kadar büyük bir zararı, FETÖ’nün devlete sızmış
kriptoları bile veremezdi.
En azından “bu ortamda çok dikkat çekeriz” falan diye
çekinirlerdi.
TURİST KOVAN HACI, BEBEĞE TECAVÜZ VAR, IRGALANDIN MI?
GAZİANTEP’te turist gören bir hacı dayı, “sizi gidi gâvurlar,
burada deniz yok, gidin buradan” diye böğürüyordu.