Çıktın şöyle dedin Ali Babacan:
“Devletin tüm imkânları Baykar’a yağdırılıyor. Para akıyor para. Rekabet yok.”
Milletimizin bazı fertleri de...
“Bu adam bakanlıklar yapmış, vardır bir bildiği, elinde kanıt olmasa konuşmaz” falan diye düşündü.
Sonra Baykar’dan Haluk Bayraktar, sana açıkça meydan okudu.
Dedi ki:
“Kurulduğumuz günden bu yana devletten tek kuruş nakit teşvik ya da hibe almadık. Banka kredisi bile kullanmadık. Tüm projelerimizi kendi öz kaynaklarımızla geliştirdik.”
Sözüne kıymet veren, sözünün arkasında duran, dayanaksız atmadığına inanan bir siyasetçi, böyle bir meydan okuma karşısında ne yapar?
“Devlet sana para akıttı kardeşim. Aha da belgesi” diye ortaya çıkar.
Peki sen ne yaptın?
Tıssss.
Yutkundun. Yuttun. Bir tek belge bile koyamadın ortaya.
Siyaset dünyası şu duayla inliyor bugünlerde:
Allah hiçbirimizi Ali Babacan’ın düştüğü şu çok fena pozisyona düşürmesin.
KURUCU BABALARINA DA SAHİP ÇIKMAYACAKLAR MI
DÜNKÜ Hürriyet’in manşetinde “14 Mayıs kesin gibi” demiştik. Ve artık “gibi” gitti, tarih kesinleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağını söyledi.
Erdoğan, 14 Mayıs’ın tarihsel önemini anlatırken şöyle dedi:
“Rahmetli Menderes 14 Mayıs 1950’de “Yeter, söz milletin” demiş ve sandıktan büyük bir zaferle çıkmıştı.”
Altılı Masa’da bir de Demokrat Parti var malum.