Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank, büyük bir ihtimamla, büyük bir şevkle, büyük bir heyecanla...
15 Aralık’ta hayata geçirecekleri bir projenin
müjdesini vermişti.
Bakan Varank’ın bütün ayrıntılarıyla ortaya
koyduğu proje şunu amaçlıyordu:
Yurtdışına gitmiş olan bilim insanlarımızın yurdumuza dönüşlerini sağlamak!
Bazıları dudak bükseler de...
Yetişmiş parlak beyinlerimizin, ülkenin geleceğine katkı
sunsunlar diye yurda dönüşlerini sağlamak için atılan bu adımı her
türlü takdirin üzerinde görmüş ve pek kıymet vermiştim.
Tam da...
Vatanseverlik işte budur!
Milliyetçilik işte budur!
Falan diye haykırıp Bakan Mustafa Varank’ı da canıgönülden kutlayacaktım ki...
Bir de ne göreyim!
İki değerli akademisyen hocanın ve bir grup aydının evlerine şafak vakti polis operasyonu düzenlendiğinin haberini aldım.
Tam da Bakan Varank’ın yetişmiş parlak beyinlerimizin ülkemize dönmeleri ve ülkemizde bilim üretmelerini sağlamak için çırpındığı bir günün sabahında yaşanan bu gelişme, Bakan Varank’ta nasıl bir etki yaptı bilmiyorum ama bende şu etkileri yaptı:
Şevkim kırıldı biraz.
Biraz da heyecanım tükendi.
Bir miktar da umudum söndü.
İlk bakışta çok esaslı gerekçelere dayanmadığını gördüğüm bu polis operasyonu, Bakan Mustafa Varank’ın vatansever girişimine vurulmuş esaslı bir darbe gibi geldi bana.
SOYLU’NUN ÇIKIŞI!
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu’nun Meclis’te HDP’lilerin “Afrin işgali” sözüne karşı ateş püskürmesi büyük olay oldu.
Şöyle bağırdı Soylu:
“Ne işgali! Siz asıl PKK’nın işgalinden söz edin! Siz PKK’nın katlettiği öğretmenlerden söz edin! Siz Murat Karayılan’ın 14 yaşındaki çocuğa tecavüzünden söz edin!”
Soylu’nun bu çıkışına karşı HDP’lilerin pek bir şey diyememelerinin tek bir nedeni var:
PKK’dan ayrışamamak!
HDP’nin en büyük zaafı ve sorunu budur!
HAVAALANINI SEL ALSA ÖYLE MUTLU OLACAKLAR Kİ
SELE teslim olmuş bir havaalanı görüntüsünü sosyal medyada dolaşıma soktular. “İstanbul’un yeni havaalanını sel böyle teslim aldı” diye yayınladılar.
Çok geçmeden işin doğrusu anlaşıldı tabii...
Yayınlanan görüntülerin İstanbul Havaalanı ile uzaktan yakından ilgisi yoktu. Görüntüler Kuveyt’tendi.
Havaalanını sel alsa bundan büyük bir mutluluk ve haz çıkaracak insanlar var aramızda abi!
Bundan daha büyük bir talihsizlik olabilir mi?
"SANDIK ŞART SANDIKSIZ OLMAZ!"
MUHARREM İnce ile konuştum.
Dedim ki:
Kemal Kılıçdaroğlu size “Muharrem Bey! Boş verin üyelerin önüne sandık koymayı falan... Siz bizim İstanbul adayımız olun. Biz sizi aday yapalım... Sandığa mandığa gerek kalmasın” dese... Yanıtınız ne olur? Kabul edip “Evet” der misiniz?
Dedi ki:
Asla “Evet” demem... Parti üyelerimizin önüne sandık konması ve bütün aday adaylarının o sandıkta yarışa katılması benim önşartımdır. Çünkü ancak bu şekilde örgütlerimizin olaya sahip çıkmalarını sağlayabiliriz ve kazanabiliriz. Atamayla olmaz. Sandık şart!