Bülent Arınç, Hüseyin Çelik... Kendi partilerini
eleştirdikçe...
Deniz Baykal... Kendi partisine yüklendikçe...
Altan Tan... Kendi partisinin çizgisinin dışına çıktıkça...
Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın... Kendi partilerine bayrak açtıkça...
Umudum artıyor.
Karamsarlığım azalıyor.
Kör de olsa tünelin ucunda bir ışık görüyorum.
*
Arınç, Çelik, Baykal, Tan, Akşener, Oğan, Aydın...
Ezberlere saplanıp kalmaya çakıyorlar yumruklarını...
Körü körüne bağlılık mikrobuna ilaç oluyorlar.
Sarsıyorlar şu kahrolası paradigmayı...
Yerin dibine batırıyorlar kol kırılır yen içinde kalır anlayışını.
Bırakmıyorlar ortalığı yalaka ordularına...
Aykırılığın lanetlenmesine itiraz ediyorlar.
Sorgulamanın küfür gibi algılanması putunu yıkıyorlar.
Özeleştiri bayrağını yükseltiyorlar.
*
Söylediklerinin tümü doğru olmayabilir, eleştirilecek yığınla tarafları olabilir, niyetleri sorgulanabilir falan...
Ancak hiç tartışılmayacak yalın gerçek şudur:
*
Bülent Arınç’lar, Hüseyin Çelik’ler, Deniz Baykal’lar, Altan Tan’lar, Meral Akşener’ler, Sinan Oğan’lar, Koray Aydın’lar...
Seslerini yükseltmeye devam ettikçe...
Meydana gelecek altüst oluşlar sayesinde...
Doğacaktır bu karanlık gecelerin nurlu sabahları...
Tüm Türkiye’nin üzerinde anlaşabileceği 10 nokta
BİR: Kürt sorununun çözümü için yeniden barış masası kurulmalı.
*
İKİ: Suriye’ye girmek hayalinden vazgeçilmeli.
*
ÜÇ: Bu saatten sonra çok zor ama Suriye politikası baştan sona değişmeli.
*
DÖRT: PYD konusunda yeni bir politika oluşturulmalı.
*
BEŞ: Düşman sayısı azaltılmalı, dost sayısı arttırılmalı.
*
ALTI: Güvenlik politikalarına abanarak sorunların çözülemeyeceği anlaşılmalı.