VİDEOYU izledim.
Toplam 6 saniyelik bir olay.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la el sıkışıyor ve tam giderken çok hafif eğilerek bir baş selamı veriyor.
*
Gerçekten de...
Fotoğraf karesinin anlattığı şey ile videonun anlattığı şey aynı değil.
*
- FOTOĞRAFA BAKTIĞINIZDA: Rahatsız oluyorsunuz. Sanki
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
önüne gelmiş ve itinayla eğilerek selam vermiş gibi bir
durum...
*
- VİDEOYA BAKTIĞINIZDA: Kuzey Kore stili bir eğilme meğilme yok. Hatta rahatsız edici tek bir unsur bile yok. Gayet normal bir selamlaşma... El sıkışılıyor ve hafif bir baş selamı veriliyor. O kadar!
*
Kısacası...
Bir kadraj oyunundan ziyade fotoğraf karesinin açık ve net bir aldatıcılığı söz konusu...
*
Keşke...
Zühtü Arslan, bu konunun ortaya atıldığı ilk anda “Biz Allah’tan
başka hiçbir gücün önünde eğilmeyiz” açıklamasını yapsaydı.
*
Keşke...
Ben de fotoğraf karesinin aldatıcılığına bu kadar kolay teslim olmayıp azıcık kuşkulu davranabilseydim.
YÜZDE 40’ÇILARA ENSEST MEKTUBU
SEVGİLİ “Türkiye’de ensest oranı yüzde 40’tır” diye üfürenler!
Sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi yaşamayan, sizin kadar cici
olmayan, sizin gibi inanmayan, sizin kadar zengin olmayan, sizin
kadar eğitimli olmayan, sizin kadar “janti” ve “klas” olmayan
insanlara karşı öyle nefret ve hınç dolusunuz ki...
Onlarla ilgili kulağınıza üflenen her türlü palavrayı anında doğru kabul ediyorsunuz.
*
Hatta kulağınıza üflenen palavrayı bile yeterli bulmuyor, “Ne yüzde 40’ı yahu! Yüzde 40’tan bile fazla” falan diyerek...
Sizin gibi olmayan insanların ana, bacı, yeğen, kardeş, amca, dayı, çocuk falan dinlemeden ırza tasallut ettiklerine şeksiz şüphesiz iman ediyorsunuz.
*
Nefret, gözünüzü öyle köreltmiş ki...
“Bir toplumun neredeyse yarısı aile içinde önüne gelene cinsel saldırıda bulunmaz, olmaz böyle saçmalık” demiyorsunuz, diyemiyorsunuz.
*
Nefret, izanınızı öyle esir almış ki...