Durun yahu!
“Resmen nepotizm! Alenen akraba kayırmacılığı! Olmaz böyle şey” falan diyerek...
Hemen adamcağıza yüklenmeyin.
*
Belki de işin içinde...
Bilmediğimiz şeyler vardır.
*
Mesela belki de Rektör Bey...
Herkesin eşini bırakıp sekreteriyle evlendiği bir çağda... Eşini sekreter atayarak topluma bir örneklik teşkil etmek istiyordur...
*
Mesela belki de Rektör Bey...
Mehmet Barlas / Ertuğrul Özkök gibi ikililerin kendilerini taktiklere stratejilere falan vurduğu bir çağda... “Taktik maktik yok, bam bam bam” yapmak istiyordur.
*
Mesela belki de Rektör Bey...
Sevginin, aşkın tükendiği bir çağda... “Ona küçük sürprizler yapın” önerisinin anlam ve önemine dikkat çekmek istiyordur.
*
Ne yani?
Olmaz mı? Olamaz mı?
NÂZIM HİKMET’TEN NEDEN SOĞUDUM
- “Ah Vera... Vah Piraye...” diye parçalanan lügatler nedeniyle soğudum.
*
- Önüne gelenin, bir Genco Erkal edası takınarak... “Yani sen elmayı seviyorsun diye / Elmanın da seni sevmesi şart mı” dizelerini ses indirip ses çıkartarak okuması nedeniyle soğudum.
*
- İstanbul’dan azıcık uzaklaşanın, “Yedi tepeli şehrimde bıraktım gonca gülümü” falan diyerek kendini yapmacık efkârlara vurması nedeniyle soğudum.
*
- Şiirde azıcık varlık gösterenin, anında “İşte ikinci Nâzım Hikmet” diye goygoylanması nedeniyle soğudum.
*
- Motorları maviliklere süreceğimize ve güneşli güzel günlerin geleceğine bizi inandırması nedeniyle soğudum.
*
- “Toplumsal uzlaşı” dendiğinde... Akla ilk gelenin Necip Fazıl’la Nâzım Hikmet’i yan yana getirmek olması nedeniyle soğudum.
*
- Eğlencenin tuhaf bir yerinde... “Karlı kayın ormanında / Yürüyorum geceleyin” diye şarkı söylemenin, esaslı bir politik tutum sanılması nedeniyle soğudum.
ADIM SAYAR ÖFKESİ
TAM günde 5 bin adım atmaya başlıyorum...
Arkadaşım hemen attığı 10 bin adımın kanıtını ortaya koyuyor.
*
Tam günde 10 bin adım atmaya başlıyorum...
Arkadaşım hemen attığı 15 bin adımın kanıtını ortaya koyuyor.
*
Tam günde 15 bin adım atmaya başlıyorum...
Arkadaşım bu sefer de 20 bin adımın kanıtıyla çıkıyor karşıma...
*
Allah muhafaza bu gidişle arkadaşı elimden kimse alamayacak.
YAPMAK İSTERDİM
- Peyami Safa ile matbuat gıybeti...
- Kemal Tahir ile Anadolu köylerinin karanlık taraflarına dair muhabbetler...
- Cemal Süreya ile Marilyn Monroe geyiği...
- Orhan Kemal ile sıcak ekmek arasında tahin helva yemeye yönelik güzellemeler...
- Cahit Zarifoğlu ile otostop çekmenin incelikleri üzerine kısa bir muhabbet...
- Hasan Hüseyin ile eşkıyalar ve Koçero’ya dair gürül gürül bir söyleşi...
YAPMAK İSTERDİM.
İSLAMİ ZEYTİN EYLEMİ HAYALİ
İSLAMCILAR...
- Beyazıt Meydanı’nda toplansalar...
- İçinde zeytin geçen ayetler yazılı pankartlar taşısalar...
- “Kadim ağaçlara dokunulamaz” diye sloganlar atsalar...
- “Orucumuzu zeytinle açıyoruz” deseler...
- Zeytinliklere sahip çıksalar...
Nasıl da güzel bir şey yapmış olurlar.
BEN MEHMET GÖRMEZ’CİYİM
- “Çocuk mocuk dinlemem, camide oyun oynanmaz” diyen kaba softalara karşı... “Çocuklar camilerde oyun da oynasınlar” diyen Mehmet Görmez’in yanındayım.
*
- “Kutlu doğum haftası FETÖ işidir” diyerek yalan söyleyen ham yobazlara karşı...
“Peygamber’i senede bir hafta anmanın nesi kötü” diyen Mehmet Görmez’in yanındayım.
*
- Diyanet’i FETÖ töhmeti altında tutarak Mehmet Görmez’i yemek isteyen sinsilere karşı... Mehmet Görmez’in yanındayım.
DOMATES DE DOMATES
RUSYA ile aramızda bütün krizler çözüldü.
Domates krizi hariç...
Öyle bir yürütülüyor ki domates müzakereleri, gören nükleer füze başlıkları müzakeresi yürütülüyor sanır.
*
Neden çilekte sorun yok da domateste var?
Neden domates bu kadar önemli?
Neden Rusya, “tamam birader” demiyor?
Neden biz bu kadar ısrar ediyoruz?
Neden? Neden? Neden?
Bilen biri bu konuda beni aydınlatabilir mi?
Uzun anlatmasın ama...
AZİZ YILDIRIM İLE ALİ KOÇ’U KIYASLADIM
- Aziz Yıldırım Trump gibi... Ali Koç Putin gibi...
*
- Aziz Yıldırım epik... Ali Koç lirik...
*
- Aziz Yıldırım Dadaloğlu... Ali Koç Karacaoğlan...
*
- Aziz Yıldırım sönmez bir ateş... Ali Koç patlamaya hazır bir yanardağ...
*
- Aziz Yıldırım biteviye öfke... Ali Koç biteviye strateji...
*
- Aziz Yıldırım vurdulu kırdılı film... Ali Koç avantür, macera falan...
*
- Aziz Yıldırım yorgunluk bilmeyen metal... Ali Koç paslanmaz çelik...
*
- Aziz Yıldırım bir nevi Battalgazi... Ali Koç bir nevi Kara Murat...
*
- Aziz Yıldırım büyüsüz gerçekçi roman... Ali Koç dördüncü yeni şiiri...