CEM Küçük adlı şahıs, dün yazdığı köşe yazısında benim için şunları söylüyor:
-İstesek seni sinek gibi ezeriz.
-Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun.
Dikkat!
Çoğul konuşuyor bu eşkıya bozuntusu.
-"Sinek gibi ezeriz" diyor.
-"Merhamet ettik" diyor.
-"Yoksa çoktan seni öldürmüştük" demeye getiriyor.
*
Bu köşe eşkıyasına soruyorum:
-Sen "biz" derken kimleri kastediyorsun, bi' deyiver hele.
-"Siz" kimsiniz, kimler oluyorsunuz?
-Eli silahlı bir çete mi kurdunuz?
-Organize suç örgütü mü oluşturdunuz?
-Merhamet ettiklerinizi hayatta tuttuğunuz, merhamet
etmediklerinizi katlettiğiniz bir terör örgütü müsünüz siz?
-Bu öldürmeye odaklı terör çetesinin başında kim var?
-Kaç tetikçiyle çalışıyorsunuz?
-Sinek gibi ezmekten söz ediyorsun, bu zamana kadar kimleri sinek
gibi ezdiniz?
-Mafyanızın babası kim?
*
Ey köşe eşkıyası!
Madem dünya basın tarihine, "köşesinden ölümle tehdit eden köşe
yazarı" olarak geçecek denli gözünü kararttın.
Gözünü daha da karart.
Ve şu sorulara cevap verecek yürekliliği göster.
Göster de, kimlerin tosunusun, bilelim.
MİT Müsteşarı Fidan'a soruyorum
SAYIN MİT Müsteşarı Hakan Fidan...
Dün gazete köşesinden benim için...
"İstesek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de
hâlâ hayatta kalabiliyorsun" diyen Cem Küçük adlı şahısla...
-Kurumunuzun herhangi bir ilişkisi var mıdır?
-Bu şahsın 30 Ağustos resepsiyonunda sizinle bir odaya çekilip
yarım saat süren bir görüşme yaptığı söylenmektedir. Bu doğru
mudur?
-Eğer doğruysa... Bu şahısla ne konuştunuz?
-Bu şahsın kendi gazete köşesinde size arkasını dayamış izlenimi
vererek önüne geleni tehdit etmesinden, kendiniz ve kurumunuz adına
rahatsız olmuyor musunuz?
*
Hiçbir önyargı taşımadan sorduğum bu sorulara bir yanıt vermeniz
mümkün müdür?
Burası bir hukuk devleti midir?