Artık hepimiz şunu çok iyi kavradık:
Türkiye...
Herkesin aynı şekilde düşündüğü, aynı şeylere inandığı, aynı tarzda eğlendiği, aynı hayat tarzına sahip olduğu bir ülke değil.
AK Parti’nin böyle bir ülkede 20 yılı aşkın süredir iktidarda kalmasının temel nedenlerinden biri de...
Büyük bir kitle partisi olmasıdır.
AK Parti’nin başarısında...
Farklı şekilde düşünen, farklı şekilde inanan, farklı şekilde eğlenen, farklı şekilde yaşayan insanların partisi olma iddiası taşımasının payı büyük.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde attığı adımlara bakalım.
Ne yapıyor Erdoğan?
Cemevine tarihi bir ziyaret gerçekleştiriyor.
Yetmiyor.
Hacı Bektaş-ı Veli anmasına katılıyor.
Erdoğan’ın bu adımları...
AK Parti’nin kitlesellik vasfını koruma çabası içinde olduğunun en büyük kanıtıdır.
20 yılı aşkın sürenin ardından şu iki şeyi rahatlıkla söyleyebiliriz:
- BİR: Erdoğan, siyasi çizgisinin marjinalliğe kaymasına asla izin vermemiştir.
- İKİ: Erdoğan, partisinin kitle partisi olma özelliğinden asla ödün vermemiştir.
En son Zeytinli Müzik Fesvitali’nin kaymakamlık tarafından yasaklanması, bu ana siyasi çizgiyle ters düşmekte, örtüşmemekte.
“O festivale katılanlar, zaten bize oy vermezler. Yasakla gitsin” anlayışı, Erdoğan’ın anlayışı olamaz.
Öyle olsaydı...
Erdoğan, “Alevi vatandaşlarımız, zaten bize pek oy vermiyorlar. Cemevine, Hacıbektaş’a gitmeme gerek yok” der ve cemevine, Hacıbektaş’a gitmezdi.
Cemevi ziyareti de Hacı Bektaş-ı Veli anmasına katılım da...
Topluma şu mesajı vermeyi hedefliyor:
“İnançlarımız farklı olabilir ama bu farklılık bizim ayrı düşmemizi gerektirmez. Farklılığımız zenginliğimizdir.”
Tam da tüm Türkiye toplumuna böyle bir mesajın verilmesi için gayret gösterilirken...
“Eğlence anlayışlarımız farklı, bu yüzden sizin eğlence anlayışınıza müdahale ediyoruz” demek...
Yaman bir çelişki oluşturmaktadır.