Fırat Tanış diye bir adam var.
Adamın imajına, havasına, tantanasına falan baktığınızda şöyle dersiniz:
“Tepeden tırnağa iddia taşıyan bir adam.”
*
İnce sol duyarlılıklar onda. Sevda türkülerini seslendirmek onda. Devrimci romantizm kasmak onda. İnsancıllık pozları onda. Doğa sevgisi onda.
*
Çizdiği portreye baktığında zannedersin ki...
- Yobazlık karşısında uygarlık bayrağını yükseltmektedir.
- Şiirden, türküden başka bir şey bilmez.
- Bir duyarlılık abidesidir.
- Hırtlığa, magandalığa karşı bir duruş sergilemek için gelmiştir yeryüzüne.
- Hayatı cehenneme çeviren kabalıklara karşı ince şeylerin bayrağını taşımaktadır.
*
Bir de “Gelin Tanış Olalım” diye bir tiyatro oyunu varmış bu adamın. Dervişane türkülerin okunduğu bir oyunmuş bu.
*
Fırat Tanış dendiğinde akla gelenler bunlar.
Ama durun bir dakika!
Düne kadar böyleydi.
Dün, Fırat Tanış denen adamın başka bir yüzüyle tanış olduk.
*
Dün aylardır kendisinden paçasını kurtaramayan eski sevgilisi İklim Tamkan, öyle bir Fırat Tanış portresi çizdi ki...
Fırat Tanış’ın tüm imajı, pozları, kasmaları bir anda çöp oldu.
*
İklim Tamkan’ın açıklamasında geçen şu ifadelere lütfen dikkat:
*
“Ağır psikolojik şiddet... Israrlı takip... Ailemi ve yakınlarımı da içine çektiği ağır psikolojik şiddet... Derin yaralar... Tarifi ve tahmini mümkün olmayan hisler... Şiddet zinciri... Bozulan ruh ve beden sağlığım... Birden fazla suçun konusu olacak eylemler... Yaşadığım bu korkunç süreç...”
*
Beni burada asıl ilgilendirenler şunlardır: