İkisi de gazeteci eşi... İkisi de bu zamana kadar hep perdenin arkasında kalmayı tercih etti...
İkisi de bu zamana kadar hep gündelik işlerin kahramanı oldu...
İkisi de tutuklamadan sonra mecburen ortaya çıktı... İkisi de
eşlerine sonsuz destek oldu, oluyor... İkisi de eşlerinin davasının
en yakın takipçisi... İkisi de güçlü... İkisi de dirençli... İkisi
de vakur... İkisi de umutlu...
2 TUTUKLU GAZETECİ 2 DEVLEŞEN KADIN
TUTUKLU GAZETECİ CAN DÜNDAR’IN EŞİ DİLEK DÜNDAR:
En çok Can’la sohbet edip gülmeyi özlüyorum
Sizi çok iyi gördüm, hep gülümsüyorsunuz.
DİLEK DÜNDAR: Kendimi güçlü hissediyorum, suçlu hissetmiyorum. İyi
bir şey yaptıklarına inanıyorum. O yüzden de gülerek tavrımı
göstermek istiyorum. “Biz yenilmedik, direniyoruz” demek için.
*
Hayatınızı nasıl etkiledi bu tutuklama olayı?
DİLEK DÜNDAR: Tüm gazeteci eşleri, aynı durumdayız. Biz ev idaresi
işlerini yürütürüz, gazeteciler ise her zaman haber peşindedir. Evi
götüren hep kadınlardır ve gazeteci eşleri, hep güçlü kadınlardır.
Yani Can olsaydı, şunu şöyle hallederdi, böyle hallederdi diye bir
sıkıntım yok. Ben gündelik işleri götürüyorum. Ama asıl sorun şu:
Can’ın sohbetini çok özlüyorum.
*
Nasıl bir hayatınız var Can Dündar’la?
DİLEK DÜNDAR: Biz Can’la arkadaş ve dostuz. Çok hoş bir ilişkimiz
var. Sohbetimiz çok iyidir. Çok komik biridir Can. Sürekli güleriz.
Bunları özlüyorum. Bir de şöyle bir durum var: Ben Can’ı çok
eleştirirdim yazıp çizdikleriyle ilgili olarak. Şunu anladım:
Eleştirmek çok kolaymış. Bu tutuklama olayından sonra konuşmalar
yapmak, bir şeyler yazmak zorunda kaldım ve bu işin ne kadar zor
olduğunu gördüm. Can’a “Hadi çık da bu işleri al üstümden”
diyorum.