İKTİDARA yakın haber kanalında bir haber:
“Halk isyan etti.”
*
Allah Allah!
Neye isyan etmiş olabilir ki sevgili halkımız?
Neye olacak?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun atletine isyan etmiş!
*
Şu işe bakın hele siz!
*
- Dünyanın en pahalı benzinini sessizce kabullenen...
- Kadın cinayetlerine sessiz kalan...
- Betona boğulmayı kabullenen...
- Grev iptallerine ses etmeyen...
- Zamlara tınmayan...
- Barzani’ye bir şey demeyen...
- Fındık taban fiyatına itiraz etmeyen...
- Adaletsizliklere ses çıkarmayan...
- Hayvanlara edilen eziyetlere susan...
- Çocuk tecavüzleri karşısında kılını kıpırdatmayan...
- Yolsuzluk molsuzluk... Hiç dert etmeyen...
- Hukuk mukuk... Hiç tasalanmayan...
Halkımız...
Sıra Kemal Kılıçdaroğlu’nun atletine gelince...
İsyan bayrağını çekivermiş.
*
Şu habere iki dakika inansak...
Sevgili halkımızı...
Fraksız sokağa çıkmayan, İngiliz kırsalına çıkan asilzadeler gibi Zeytinburnu sahilinde piknik yapan, beyaz eldivenle yemek servis ettiren, monşer monşer dolaşan, akşam yemeklerinde egzistansiyalizm tartışan, evin içinde “ropdöşambr”sız adım atmayan...
Bir halk sanacağız.
*
Hahahahahaha!
Gerçekten hahahahahaha!
KILIÇDAROĞLU’NA CEVABIM: TAYYİP ERDOĞAN OL DEMEDİM
SAYIN Kılıçdaroğlu...
Bana gönderdiğiniz yazılı açıklamada Tayyip Erdoğan’ın politikalarını ve üslubunu şiddetle eleştirip...
“Ben Tayyip Erdoğan olmayacağım” demişsiniz.
*
İyi de Sayın Kılıçdaroğlu...
Size “Tayyip Erdoğan’ın politikalarını aynen takip et,
üslubunun aynısını sen de kullan”demedim ki.
Size söylemeye çalıştığım şuydu:
“Tayyip Erdoğan’ın girdiği her seçimden galip çıkmasını sağlayan taktik, strateji, inat, çalışkanlık, organizasyon, takip gibi özelliklerinden ders almalısınız.”