- "ERGENEKON'da niye zulmettiniz" diye soruluyor... "Kemalistlerle mücadele adına" diyorlar.
*
- “Balyoz yalanlarına niye kandınız” diye soruluyor... “Kemalistler
çok kötüydü de onun için” diyorlar.
*
- “Fetullahçıları devlete niye sızdırdınız” diye soruluyor...
“Kemalistleri başka nasıl durdurabilirdik ki” diyorlar.
*
- “Fetullahçıların kumpaslarına niye göz yumdunuz” diye
soruluyor... “Ama Kemalistler de 17/25 Aralık’ta uyudu”
diyorlar.
*
- “Fetullahçıları niye ordudan atmadınız” diye soruluyor...
“Fetullahçılar atılsaydı da meydan Kemalist subaylara mı kalsaydı”
diyorlar.
*
- “Niye adil olmuyorsunuz, niye zulmediyorsunuz” diye soruluyor...
“Kemalistler de zulmetmişlerdi” diyorlar.
*
Var ya...
Kemalistler olmasa...
Resmen “Argümansız kaldım anne” diye ağlayacaklar.
BELEDİYELERE KAYYUM ATAMAK ÇÖZÜM DEĞİL
HDP’li belediyelerin çoğunun PKK ile iç içe olduğunun
farkındayım.
Bu durum, kamu kaynaklarının az ya da çok bir terör örgütünün
hizmetine sunulmasına yol açıyor.
Bu kabul edilemez.
*
Ama kayyum da çözüm değildir.
*
Kayyum şu iki sorunu doğurmuştur:
- BİR: Çatışmacı Kürt siyasetinin eline büyük bir koz vermiştir.
İstismarcıları harekete geçirecek büyük bir fırsat yaratmıştır.
- İKİ: Seçilmişlerin yerine atanmışların getirilmesi gibi çok
sevimsiz bir darbe uygulamasını akla getirmiştir.
*
Peki ne yapılacak?
- Mevcut başkanın yerine başka bir HDP’li gelse... Sonuç
değişmeyecek.
- Yeniden seçime gidilmeye kalkılsa... Sonuç yine değişmeyecek.
*
Hiçbir şey yapılmasa...
Bu sefer de “Terör örgütüne katkı sağlayan belediye” garabeti devam
edecek.
*
Yeniden müzakere zeminine dönmek...
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar bir yol.
KAFAMDAKİ 4 DELİ SORU
BİRİNCİ SORU
Ahmet Davutoğlu’nun özel kalem müdürü Gürcan Balık, polise ve
savcılığa verdiği ifadesinde Davutoğlu hakkında herhangi bir şey
dememiş mi yani? Balık’ın ortaya dökülen ifadelerinde bu bölüm
sansürlenmiş olabilir mi?
*