- “Hepimiz aynı gemideyiz / Hepimiz aynı gemide değiliz” şeklinde yürütülen saçma, mantıksız, sersem, şapşal, gereksiz, kof tartışmaya son vermeliyiz.
*
- Kaptan ve mürettebatın gemiyi sağ salim limana ulaştırmak gibi bir yükümlülükleri olduğunu ve bu yükümlülüklerinin hiçbir gerekçeyle askıya alınmaması gerektiğini asla unutmamalıyız.
*
- Gemi yolcularının geminin akıbetinden endişelenmeye ve “Önlem al kaptan” diyerek talepte bulunmaya hakları olduğunu kabul etmeliyiz.
*
- Endişe eden ve çözüm talep eden gemi yolcularına “gemi haini” dememeliyiz.
*
- “Gemi batsın, bu iktidar gitsin” diye dua edenin şapşallığı ile “Geminin akıbeti önemli değil, önemli olan iktidarın akıbeti” diyenin şapşallığı arasında pek bir fark olmadığını görmeliyiz.
*
- Gemiyi batırmak isteyenlerden ve gemi dışı koşullardan şikâyet etmenin hiçbir derde devâ olmadığını hepimiz görmeliyiz.
*
- “Tamam, gemimizi batırmak isteyenler var ama gemiyi batırmak isteyenlere karşı bu zamana kadar neden etkili önlemler almadık? Hepsinden daha önemlisi, bizim gemi niye bu kadar kolay su alıyor?” sorularını açık yüreklilikle sormalıyız.
*
- Hepimiz elbirliğiyle geminin batmamasını sağlamak için en rasyonel, en akılcı, en gerçekçi, en sonuç alıcı önlemlerin alınmasına katkı sunmalıyız.
‘ONLARIN DOLARI VARSA BİZİM ALLAHIMIZ VAR’ NE DEMEK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan aynen şöyle dedi:
“Onların dolarları varsa bizim de halkımız, hakkımız, Allahımız var”.
*
Ne demek istiyor Erdoğan?