Hayatı boyunca bırakın herhangi bir bombacı teröristin kaçışına, herhangi bir sokak hırsızının bile kaçışına tanık olmamış güya kanaat önderi ablamız, kırk yıllık kaçış uzmanı gibi yorum yapıyor:
“Görüntüleri defalarca izledim. Bombacı terörist hiç böyle kaçar mı abi? Ben hiç ikna olmadım.”
İyi de bombacı bir terörist nasıl kaçar, ey kanaat önderi abla? Bize bir anlatsana hele.
Hayatı boyunca herhangi bir istihbarat ya da polis araştırmasının kıyısından bile geçmemiş anlı şanlı gazeteci abimiz, gayet kendinden emin şekilde analiz patlatıyor:
“Bombayı patlatıyor, sonra da ‘Gelin beni enseleyin’ der gibi evine gidip bekliyor. Biz de yedik.”
Operasyondan haberi yok. Polisin yaptığı müthiş çalışmadan haberi yok. İzlenen yüzlerce kamera kaydından haberi yok. Polisin yaşadığı muazzam zorluklardan haberi yok.
Sallıyor babam sallıyor.
Pek sevgili sinema oyuncumuz ise daha bir acayip takılıyor.
“PKK ben yapmadım dedi. Aklım karıştı. Kim yaptı?” falan diye güya acayip cince bir soru kurguluyor.
PKK’nın nasıl bir örgüt olduğundan habersiz, PKK’nın bazen yaptığı eylemleri üstlenmediğini bilmiyor, PKK’nın sivil hedeflere acımasızca saldırabildiğinin sayısız örneklerine dair bir fikri yok.
Ama ahkâm kesmeyi kendinde hak görüyor.
Sevgili sinema oyuncumuz.
Çok modernsin, acayip çağdaşsın, fena halde aydınsın ama herhangi bir konu hakkında yorum yapmadan önce üç dakikalık bir okuma yapmaktan bile acizsin.
Kısacası...
Maşallah herkes bir anda zehir hafiye kesilmiş durumda.
Bu zehir hafiyelerin ortak özellikleri de vardır. Ben altı tanesini belirledim. Takdim ediyorum:
- BİR: Bilgisizler ama kül yutmuyorlar.
- İKİ: Zır cahiller ama zehir gibiler.
- ÜÇ: Cin değiller ama adam çarpmaya kalkıyorlar.
- DÖRT: Uzman değiller ama kendilerinden eminler.
- BEŞ: Bilgi sahibi değiller ama fikir sahibiler.
- ALTI: Kahvedeki dayılar gibi konuşuyorlar ama kahvede konuşan dayıları küçümsüyorlar.
YAŞASIN! ANLAŞMIŞLAR
6’LI Masa anlaşmış.
Bir gazetemizde yer alan bu büyük manşeti görünce...