- Kendine özgü bir cemaattir. Hiçbir cemaate benzemez.
- Şekle, kıyafete özel önem verirler ve bu konuda bir hayli katıdırlar. Hiç taviz vermezler.
- Sakal, cübbe, çarşaf... Bunları şart koşarlar.
- Kadınların sosyal hayatta yer almaması görüşünü benimserler.
- On yıllardır vardırlar ve bilhassa Fatih’in Çarşamba semtine damga vurmuşlardır.
- Cemaat’e giren, yeni bir hayat tarzını benimsemiş olur. Bu açıdan çok radikal bir karardır Cemaat’e girmek.
- Kendi sistemleri içinde talebe yetiştirmeye çalışırlar.
- Tabii ki bir cemaat hiyerarşisi vardır. Ama bu hiyerarşi çok gevşektir ve çok belirsizdir.
- Disiplinli ve katı bir kurumsal yapıları yoktur. Cemaat’e girip çıkmak hayli kolaydır. Gidene neden gittin, gelene neden geldin demezler.
- Yetiştirdikleri kişilerin eliyle devleti ele geçirmek gibi bir hedefleri yoktur. Hiçbir zaman böyle bir amaç gütmemişlerdir.
- Siyasetten tek istedikleri, kendi özgürlükleridir. AP’den de, ANAP’tan da, DYP’den de, Özal’dan da, Erbakan’dan da hep bunu istemişlerdir.
- Gizli saklı işler yapmazlar, entrika çevirmezler, kimselerin bilmediği bir ajandaları yoktur.
- Sızma yapmazlar. Nasıl yapsınlar? Kılık kıyafetleri nedeniyle mensubiyetlerini hep belli ederler.
- Mensuplarının büyük kısmı küçük esnaftır. Bu açıdan bir küçük esnaf hareketidir.
- Hiç umulmadık anda, hiç umulmadık kişilerden saygı görürler.