Şeytani planlara imza atacaksın.
- Bombacı teröristi, kafaları karıştırmak maksadıyla özenle seçeceksin.
-“Suriyeli yapımı bir terör” izlenimi vermek için bin türlü desiseyle bir ekip kuracaksın.
- Bir pazar akşam üzeri İstiklal’de gözünü kırpmadan bombayı patlatacaksın.
- Çoluk çocuk, masum insanları gözünü kırpmadan öldüreceksin.
- Türkiye’yi yeniden terör batağının içine sokmaya çalışacaksın.
- Dünyaya “Türkiye güvenli değil” mesajının verilmesini sağlayacaksın.
Kısacası...
Kahpeliğinin, kalleşliğinin, alçaklığının hiçbir sınırı olmayacak.
Ve bütün bu yapıp ettiklerinin bir karşılığı olmayacak.
Öyle mi?
Hiç boşuna ağlayıp sızlanma.
“Pençe Kılıç” denilen bu hava operasyonu...
İstiklal’de akıttığın masumların kanının bir bedelidir.
ABD FALAN BİR YERE KADAR
İSTİKLAL’i kana bulama cüretini nereden aldılar bunlar?
Tabii ki kendilerini arkalayan dayılarından.
Fakat olay, “Pençe/Kılıç” safhasına geldiği anda...
“Nerede ABD? Bize neden yardım etmiyor?” diye ağlamak sızlanmak da nafile hale gelir.
Yani ABD falan...
Bir yere kadardır.
HÜMANİST TAKILMAK İSTEYENLERE BİR TAVSİYE
- Eğer hümanizm yapmak istiyorsanız...
- Eğer insancıl takılmak istiyorsanız...
- Eğer ölüm karşıtı bir edaya bürünmek istiyorsanız...
- Eğer bomba karşıtı bir hava estirmek istiyorsanız...
Sizi İstiklal Caddesi’ne alalım.
Orada bunların hepsini yapabilmeniz için malzeme var.
Hem de çok dramatik, aşırı trajik bir malzeme.
SEÇİM DE SEÇİM
İSTİKLAL’i kana buladılar.
Koro hemen başladı:
Seçim yatırımı bu.
İstiklal’in kana bulanmasına karşılık verildi.
Aynı koro yine ses verdi:
Seçim yatırımı bu.
“Hay seçimin batsın” dememek için kendimi zor tutuyorum.
GİRESUN’U BİR TÜRKÜYLE SEVDİM
“Giresun’un içinde iki sokak arası / Altı kurşun attılar üç de bıçak yarası” diye başlar söz konusu türkü. Ama Ahmet Aslan’dan dinleyeceksiniz. Öyle bir söyler ki Ahmet Aslan, altı kurşun, üç de bıçak yarası almış gibi. Ben Giresun’u işte bu türküyle sevdim.