Objektif yorum yapan herkes Kemal Kılıçdaroğlu’nu uyardı:
“Yapma. Etme. Abartma. ‘Kaçacak’ falan deme. Bu Erdoğan’a değil sana zarar verir. Erdoğan için ‘Kaçacak’ demek, muhaliflikten gözü dönmüş kişilerin bile aklına yatmaz. Böyle taktik olmaz. Böyle strateji olmaz. Oyuna gelme.”
Son durum şu:
Bu uyarıların hiçbirine kulak asmayan Kemal Kılıçdaroğlu, ısrarla ve inatla “kaçacak edebiyatı”nı sürdürüyor.
Neden böyle yapıyor acaba?
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu anda tek bir amacı var: Anketlerde Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ı geçmek.
Erdoğan için “Kaçacak” derse... Erdoğan’a çok sert vurursa... Kavga çığlıkları atarsa... Uzlaşmaz bir profil çizerse... Meydan üstüne meydan okursa...
Erdoğan’dan nefret eden tüm muhaliflerin arkasına düşeceğine inanıyor.
Böylece de anketlerde İmamoğlu/Yavaş ikilisini geçeceğini düşünüyor.
Yani plan şu: Anketlerde öne geçecek. Ardından alacak anket sonuçlarını... Koşa koşa altılı masaya koşacak...
“Siz kazanılacak aday diyordunuz. İşte bakın: Ben kazanıyorum. Aday benim” diyecek.
Kılıçdaroğlu’nun oyun planı, sanırım bu.
Ancak bu planın çok esaslı üç kocaman sorunu var:
- BİRİNCİ SORUN: Bu söylemle, bu üslupla, bu yaklaşımla biraz daha giderse... CHP tabanı dışındaki kesimlere açılması, yani yüzde 25’lik kesimin dışına taşması, neredeyse imkânsız hale gelebilir.
- İKİNCİ SORUN: Seçime üç beş ay kala bu söylemi, bu üslubu, bu yaklaşımı değiştirmeye kalktığında ise hiçbir inandırıcılığı kalmayabilir. “Kaçacak edebiyatı”ndan “Helalleşme edebiyatı”na geçmesi iyice zorlaşabilir.