Melih Gökçek’in adı geçtiğinde...
“Aslan Başkanım” diyenler...
“Melih Başkan bir tanedir” diyenler...
“Davanın en kıymetli neferi” diyenler...
“FETÖ’ye karşı en büyük mücadeleyi verdi” diyenler...
Bugün artık...
Melih Gökçek’in adı geçtiğinde...
“Melih Gökçek’ten halk bıkmıştı” demeye...
“Gökçek’in yolsuzlukları var” demeye...
“Parsel parsel satmıştı Ankara’yı FETÖ’ye” demeye...
“Çok yorulmuştu çok” demeye...
Başladılar.
Karaktersizliğin bu kadarı, vefasızlığın bu kadarı, anında sırt
dönmenin bu kadarı...
İnsandan ve insana dair her şeyden bir anda soğutuyor beni.
REİS'İN GÖRDÜĞÜ LÜZUM ÜZERİNE İSTİFA EDİYORUM
BEN olsam Melih Gökçek’in yerinde...
Şöyle bir istifa mektubuna imza atarım:
“Ben hiç lüzum görmüyordum ama nedense Reis böyle bir lüzum
gördü... Dolayısıyla Reis’in gördüğü lüzum üzerine istifa
ediyorum.”
GÖKÇEK YENİ HAYATINDA NELER YAPABİLİR?
BİR kıyı kasabasına yerleşip balıkçılık yapabilir.
“O Ses Türkiye”de jüri üyesi olabilir.
Bir medya sitesi kurup benimle uğraşabilir.
Ankara’da kafe açabilir.
“Dinozorları Çok Sevenler Derneği” diye bir sivil toplum örgütü
kurabilir.
Ankara’nın müzecilik kolu başkanlığı görevini üstlenebilir.
Beyaz TV’de ana haber bülteni sunuculuğu yapa...