ABD ile Türkiye’nin arası açılınca...
En olmayacak, en radikal, en çılgın, en dikine, en yangına körük, en sivri açıklamayı kim yaptı dersiniz?
Kim yapacak?
Kemal Kılıçdaroğlu!
*
“Onlar bizim iki bakanımıza yaptırım uyguluyorsa biz de onların iki bakanına yaptırım uygulayalım”.
*
Niye yapıyor bunu Kemal Bey?
Şu üç nedenle:
- BİR: “Bakın, ben çok daha milliyim” diyebilmek için.
- İKİ: “Bakın, en anti-Amerikancı benim” diyebilmek için.
- ÜÇ: “Bakın, dış ilişkilerde nasıl da yerliyim” diyebilmek için.
*
Kemal Bey’in temel sorunu şu:
“Sonuna kadar Amerikancı olmak” ile “Yangına daha da körükle gitmek” arasında bir yer olduğunu ve o yerin Türkiye’nin çıkarlarına çok daha uygun düştüğünü görmüyor, göremiyor.
*
Böyle bir ortamda...
Kemal Bey çıkıp...
- “Gerginlik bir an önce sonlandırılmalı” dese...
- “Bu olay iki ülkeye de zarar veriyor” dese...
- “İki ülke arasında yeniden güven ilişkisi tesis edilmeli” dese...
- “Aradaki iletişim kanalları açık tutulmalıdır” dese...
Türkiye’nin en sağduyulu sesi olarak yükselecek, yükselecek, yükselecek.
*
Ama nerdeeeeee?