DÜN CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu aradı.
*
Şunları söyledi:
- Ben ‘ABD tipi başkanlık sistemini kabul ediyorum’ demedim, ‘Tartışabiliriz’ dedim.
- Binali Yıldırım ABD tipi başkanlık sistemine ‘Evet’ dediklerini açıkladı.
- O zaman tartışalım.
- Binali Yıldırım’a iki soru soruyorum: BİR: Amerika’da eyalet sistemi var. Sen Türkiye’de eyalet sistemini kabul ediyor musun, etmiyor musun? İKİ: Amerika’da her eyaletin ayrı parlamentosu ve yasaları var. Sen Türkiye’de bunu istiyor musun, istemiyor musun?
- Eğer ABD tipi başkanlık sistemini tartışacaksak... Binali Yıldırım’ın bu sorulara yanıt vermesi gerekir.
*
“Söylediklerinizi yazacağım” dedim, teşekkür ettim ve telefonu kapadım.
*
Kısacık bir telefon görüşmesinde tartışmayı, itiraz sıralamayı, fikir yarıştırmayı pek münasip bulmadığım için sustum.
*
Kemal Bey’e telefonda söylemediklerimi buradan tane tane yazıyorum:
*
- Bakın, Kemal Bey...
*
- “ABD tipi başkanlık sistemi”, Tayyip Erdoğan’ın en son isteyeceği şeydir. “Öyle bir başkanlık sistemi geleceğine parlamenter sistem daha iyi” bile diyebilir. O derece yani.
*
- “ABD tipi başkanlık sistemi”, kuvvetler ayrılığı prensibinin en sert ve en net uygulandığı sistemdir. Böyle bir sistemde başkan olmak, “zavallı” olmayı baştan kabul etmek anlamına gelir ki... Tayyip Erdoğan’ın böyle bir şeye razı olması katiyen mümkün değildir.
*
- Kemal Bey... Siz Binali Yıldırım’ın hodri meydan çekmesine hiç bakmayın: ABD tipi başkanlık sistemine “Evet” demezler, diyemezler. Çünkü kuvvetler ayrılığının yumuşağına bile tahammülü olmayanların sertine tahammül göstereceklerini düşünmek abestir.