KAZANIRSA
MUHTEŞEM bir finale imza atmış olacak. Bu zamana kadarki tüm mağlubiyetlerini unutturmuş olacak. Kendisiyle ilgili tüm algıları yerle bir etmiş olacak. Ekrem İmamoğlu’nun önü kapanmış olacak. CHP’nin geleceğini tasarlama hakkını eline almış olacak. Yanında yöresinde yer alanlara gün doğmuş olacak. Siyasi hayatının son döneminde star olmuş olacak.
KAYBEDERSE
OFFFF! Kendisi için çok ama çok kötü olacak. Mağlubiyetin tüm sorumluluğunu omuzlarında taşımış olacak. Feci bir sonla siyasete veda etmiş olacak. “İmamoğlu’nu, Yavaş’ı aday gösterseydin böyle olmayacaktı” cümlelerine muhatap olacak. Son şakasını yapmış olacak. CHP darmadağın olacak. Ekrem İmamoğlu’na gün doğmuş olacak. Adı tarihe çok kötü geçmiş olacak.
DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNE TERCÜMAN OLUYORUM
KEMAL Kılıçdaroğlu, eskiden çok hırslı bir siyasetçi değildi. Fedakârlık yapmaya çok yatkındı. Kazanma ihtimali daha yüksek bir isim mi var, hemen onun önünü açardı. Kişisel olarak kendisini asla dayatmazdı.
Ama artık fedakârlık yok. Ama artık başkasının önünü açmak yok. Ama artık kişisel olarak geride durmak yok.
Çünkü Kılıçdaroğlu’nun duygu ve düşünceleri değişti.
Onun duygularına ve düşüncelerine tercümanlık yapmayı denemek istiyorum.
Sanırım şöyle şeyler söylüyor kendi kendine kaldığında:
- Kazanabilirim. Var böyle bir ihtimal. Bana bir fırsat doğdu. Bunca zamandır adımın mağlubiyetlerle anılır olmasına son verecek bir fırsat.
- Bu fırsatı Ekrem’e ya da Mansur’a teslim edersem ne olur? Şu olur: Kazanırlarsa benim izim tozum bile kalmaz. Kazanamazlarsa yüzde 45’in üzerinde alacakları oyla beni tartışmalı hale getirirler.
- Şayet kazanırsam beni artık kimse tutamaz.
- Evet, bir risk var tabii ki. Ama bu riski almaya değmez mi? Kazanamazsam “Ekrem’i, Mansur’u aday gösterseydin böyle olmazdı” diyebilirler. Ama ben de çıkar, “Yüzde 48 aldım” derim. “Yüzde 48”, parti olarak hayatımızda göremeyeceğimiz bir oy oranı. Çok da argümansız kalmam yani.
NEDEN YÜZDE 90
KEMAL Kılıçdaroğlu’nun aday olma ihtimali yüzde 90.