Şöyle bir planı var:
Daha iyisini bulamazsa Muharrem İnce’yi İstanbul’a aday yapacak.
Ama üyelerin önüne asla sandık mandık koymayacak.
Çünkü Muharrem İnce ismi, üyelerin yaptığı oylamadan çıkarsa... Başarı da İnce ile örgütün başarısı olacak, başarısızlık da...
Oysa Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi aday gösterirse... Başarıda “Ben aday yaptım, kazandı”, başarısızlıkta ise “Adamı istediği her yere aday gösterdim, kazanamadı” diyebilecek.
Kısacası Kemal Kılıçdaroğlu, işte bu türden “küçük hesaplar” yapmakta.
SAHTEKÂR DA SENSİN AHMAK DA SANA DERLER
KADİR Mısıroğlu kışkırtmaya, ağzını bozmaya, haddini aşmaya, nezaketsizlik yapmaya tam gaz devam ediyor.
Bu sefer de şöyle bir şey demiş:
“Eğer bir Müslüman, Atatürk’ü seviyorum derse... Ya ahmaktır... Ya da sahtekârdır”.
Şimdi soruyorum:
Bunun neresi fikir?
Bunun neresi analiz?
Bunun neresi görüş?
Bunun neresi eleştiri?
Düzey bu olacaksa...
Bizim de kendisine “Sahtekâr sensin, ahmak sana derler” demekten
başka yapabileceğimiz ne var Allah aşkına?
SÜLEYMAN SOYLU ARADI
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu’nun Meclis’te HDP’lilerle
tartışmasını yazmıştım dünkü yazımda.
Bakan Soylu aradı ve şunları söyledi:
Yazınızda benim HDP’lilere yönelik sözlerime yer vermişsiniz. Ancak bir eksiklik söz konusu... Benim HDP’lilere o sözleri söyleme nedenim, Afrin’e “işgal” demeleri değil.
Size tutanakları gönderiyorum. Orada gayet net bir şekilde var.
HDP’liler orada bırakın Afrin’i, bizim ülke sınırlarımız içinde yaptığımız operasyonlara “işgal” dediler. Ayrıca PKK’lı teröristlere de “muhalif” dediler.
Eleştiri tamam. İtiraz tamam. Ama iş bu noktaya vardırılırsa benim bunu cevapsız bırakmam söz konusu bile olamaz.
İSTANBUL’DA MÜEZZİNOĞLU ADI GEÇMEYE BAŞLADI
BİNALİ Yıldırım, Numan Kurtulmuş...
AK Parti’nin İstanbul için geçen iki ismi...
Kulağıma gelen son kulis bilgisine göre...
İstanbul’da yıllarca AK Parti İl Başkanlığı görevinde bulunan eski bakanlardan Mehmet Müezzinoğlu’nun adı da AK Parti İstanbul adayı olarak geçmeye başlamış durumda.
Yani artık sıralama şöyle: Yıldırım, Kurtulmuş, Müezzinoğlu...
BİLİM İNSANLARI DOKUNULMAZ MI?BİLİM insanlarının
sabahın kör vaktinde evlerine baskın yapılmasını eleştirdim ya...
Bazıları “Ne yani? Bilim insanları dokunulmaz mı?” diye
sormuşlar.
Bilim insanları dokunulmaz falan değiller. Zaten kendilerine fazlasıyla dokunuluyor.
Bizim dediğimiz şu:
Bilim insanları eften püften meseleler yüzünden soruşturmaya uğramasın... Soruşturmaya uğruyorlarsa da gözaltına alınmasın... Gözaltına alınacaksa şafak vakti evlerine baskın verilmesin...
BEN MUHALEFETİN YERİNDE OLSAM ŞÖYLE DERDİM
DÜN İstanbul’da beş adet “millet bahçesi” hizmete girdi.
Hepsi birbirinden güzel, hepsi birbirinden yeşil, hepsi birbirinden büyük...
Ben muhalefet partilerinin yerinde olsam...
Bu konuda şöyle bir beyanat verirdim:
İstanbul’da hizmete giren millet bahçeleri, çok önemli bir hizmettir. İktidarı kutluyoruz. Hem İstanbul’un yeşille buluşmasını sağladığı ve bu büyük eksikliği gidermeye katkı sağladığı için... Hem de seçim öncesi verdiği sözü üç ayda yerine getirdiği için... İstanbul’a yapılan kötülükleri söylediğimiz gibi yapılan iyilikleri de söylemek durumundayız. Millet bahçeleri için çok teşekkürler!
IVIR ZIVIR ŞEYLER
Doğu Demirkol var, Güldür Güldür Şov’da meşhur olan... İşte bu genç
adam, son dönemin en komiklerinden... Esen Yenenler falan yanında
dram oyuncusu kalır.
Canan Karatay, TRT’de çıktığı bir programda “Fincanın Etrafı Yeşil” türküsünü söylemiş ki... Benim en sevdiğim türkülerdendir.