Son yüzyılın en büyük savaşının tarafları, ülkemizin en güzel şehri olan Antalya’da buluştu. NE ŞAHANE!
- Ukrayna/Rusya görüşmesine iki tarafın isteğiyle Türk Dışişleri Bakanı da katıldı. NE KIYMETLİ!
- Bütün dünyanın gözü, kulağı, kalbi... Antalya’daki bu büyük zirveye çevrildi. NE MUHTEŞEM!
- Hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın güven duyduğu yegâne ülkenin Türkiye olduğu kanıtlandı. NE MUTLU!
- Türkiye’nin izlediği denge politikasının ne kadar da başarılı olduğu tescillendi. NE GÜZEL!
- Ukrayna/Rusya Savaşı’nda barış için çabalayan en samimi ülkenin Türkiye olduğu anlaşıldı. NE HARİKA!
- Son zamanların en insancıl, en barış odaklı, en merhametli masası Antalya’da kuruldu. NE İYİ!
- Bir barış kararı çıkmasa da... Türkiye, adını barışın en aktif tarafı olarak tarihe yazdırdı. NE SÜPER!
LAVROV’A DAİR AŞIRI KİŞİSEL İZLENİMLER
- Düz adama benziyor. Espri kaldırır bir tarafı yok gibi.
- Sen ne dersen de bildiğini okuyan amcalardan.
- “Ukrayna kendi kendine saldırdı” diyebilecek bir potansiyeli var.
- Müzakereciden ziyade propagandist.
- İnisiyatif sahibi olup olmadığı konusunda tereddüt oluşturuyor.
- Asabi. Azarlamayı ve laf sokmayı seviyor gibi.
- Kendisine bakarken hissettiğim üç duygu: Endişe, gerginlik, sonuçsuzluk.
ANTALYA’DA MUTLU BİR UKRAYNALI
ÇOK eskiden TRT’nin turizm için yaptığı bir şarkı vardı.
Çocuksu, naif, didaktik ama bir o kadar da sempatik bir şarkıydı bu.
Şarkının iki dizesi şöyleydi hatırladığım kadarıyla:
“İnsanlar bir arada hayattan zevk almalı/Düşünün Antalya’da mutlu bir Hollandalı.”
Antalya’da barış masasının kurulacağını işittiğim andan itibaren aklımda bu şarkı.