-BİR: 24 yıl önce yaptığı bir çıkışın, 24 yıl sonra aynı etkiyi yaratacağını sanması...
*
-İKİ: Yaptığı bu bireysel eylemin, partisinin diğer
milletvekillerini “hepimiz ne kadar da pasif ve eylemsiziz, bir
Leyla Zana kadar olamadık” duygusuna sürükleyebileceğini ve bunun
da bir parça haksızlık olacağını hesaba katmaması...
*
-ÜÇ: 90’ların Türkiye’sini ayağa kaldıran bir eylemin, 2020’lere
yaklaşan Türkiye’yi o kadar da ırgalamayacağını
kestirememesi...
*
-DÖRT: Başkanlık kürsüsünde “kızım Leyla” diye seslenerek olaya
Anadolu usulü bir hararet katan rahmetli Ali Rıza Septioğlu’nun
bulunmadığını dikkate almaması.
*
-BEŞ: “Dönemin ruhu” denilen olgunun eylemler için de geçerli
olduğunu, bir dönemin ruhuna uygun olan eylemin, başka bir dönemin
ruhuna uygun olamayacağını bilmemesi...