Birkaç gündür Batı ülkelerinde bir galeyan durumu var.
Akıl tutulması, mantık savuşması yaşıyorlar.
Rus diye...
Orkestra şefini kovuyorlar.
Rus diye...
Antrenörün işine son veriyorlar.
Rus diye...
Çaykovski çalmıyorlar.
Rus diye...
Rus filmlerini yasaklıyorlar.
Neredeyse işi...
- Ruble yakmaya...
- Rus salatasının adını Amerikan salatası yapmaya...
- Tolstoy kitaplarını yasaklamaya...
- Sokaklara votka dökmeye...
Kadar vardıracaklar.
Anadolu’da üç beş esnaf, bu tür manyak manyak işler yapınca Batı’daki imajımızın hayli yara aldığını düşünüp...
“Eyvah! Dünyaya rezil olduk” falan diye dövünenlerimiz çok olurdu.
Buradan onlara sesleniyorum:
Rahatlayınız!
İşte bakın:
Batı dediğiniz yer de aslında çok matah bir yer değil.
TÜRKİYE EN DOĞRU YERDE
TÜRKİYE nerede duruyor?
Hem Ukrayna’yla hem de Rusya’yla görüşebilir bir yerde duruyor.
- Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına çok güçlü şekilde karşı çıkıyor.
- Bir an önce ateşkesin sağlanması için çağrı üstüne çağrı yapıyor.
- Batı blokunun ikiyüzlü ve pasif tutumlarını kıyasıya eleştiriyor.
- “Rusya’dan da Ukrayna’dan da vazgeçemeyiz” diyor.
Bu politikada maceracılık yok, bu duruşta kışkırtıcılık yok, bu yaklaşımda yıkıcılık yok.
Ve hepsinden önemlisi...
Bu politika, bu duruş, bu yaklaşım...
Türkiye’nin çıkarlarına gayet uygun.