Siyasi parti başkanlığı babadan oğula geçer mi?
Bizde geçiyor.
İşte bakınız:
Rahmetli Haydar Baş Hoca’nın oğlu Hüseyin Baş’ın babasının partisinin başına geçmesi.
Mutlakiyet rejimi olsa tahta çıkacaktı demek ki. Cumhuriyet rejimi olduğu için babasının partisinin başına geçiyor.
Neyse... Geçelim işin bu kısmını.
Hüseyin Baş’ı izliyorum. Gayretli bir genç. Enteresan çıkışları var. Değişik metotlar izliyor. En azından sosyal medyada bir karşılığı var.
Son yaptığı atak ise kendisini aşan sonuçlar doğurmuş durumda.
Şöyle ki:
Hüseyin Baş, çıktığı bir televizyon programında “Ben de Millet İttifakı’nda olmak istiyorum. Beni de alın masaya” dedi.
İYİ Parti’den kendisine “Masaya alınmayı hak ediyorsun” türü bir yanıt geldi.
Hüseyin Baş da “Meral Abla olaya olumlu yaklaşıyor” diye bir açıklama yaptı.
Yani Hüseyin Baş ve partisi de masaya giriyor gibi. “Altılı Masa” markası, “Yedili Masa”ya dönüşüyor gibi.
E iyi ama bu bir yol olursa...
Mesela Muharrem İnce de “Kemal Abi, bizi masaya al” derse...
Bu sefer de “Yedili Masa”, “Sekizli Masa”yı mı dönüşecek?
Psikolojik üstünlük, işte böyle böyle kaybediliyor azizim.
MADEM MARJİNALSİN NE İŞİN VAR ORADA
VİDEO görüntüsüne bakarak kimyasal silah kullanıldığına hüküm vermek... Kimyasal silah gibi Irak işgaline gerekçe yapılmış bir konuyu, leblebi çekirdek gibi dile dolamak... PKK’nın yayın organına çıkıp “Kimyasal silah atıldı” diye PKK’ya destek çıkmak...
Bütün bunlar, aşırı marjinal şeyler.