Dün Hürriyet’in üçüncü sayfasında şöyle bir başlıkla yayınlandı haber: “Ankara’da istek şarkı cinayeti.”
Haberi okuduğum andan itibaren öfkelendim, isyan ettim, moralim bozuldu.
Şarkı istemişler Onur’dan. Bilmiyorum demiş. Yine de elinden geleni yapmaya çalışmış. Ama aşağılık katiller, mekân çıkışı pusu kurmuşlar. Kırık bardaklarla boğazını kesmişler Onur’un.
Onur’un ekmek kadar temiz, su gibi aydın yüzüne baktım yüreğim burkularak. Bir sosyal medya videosunda küçük kızıyla arabada “Arkadaşım Eşek” şarkısını söylemesini izledim yüreğim parçalanarak.
Öfkem daha da arttı. İsyanım daha da büyüdü. Müthiş bir moral bozukluğuyla kalakaldım.
Sonra şöyle bir baktım etrafıma...
Tanıdığım herkeste aynı öfke, aynı isyan, aynı moral bozukluğu...
Herkesin üzerinde durduğu bir husus daha var:
Aşağılık katillerin öyle cahil cühela takımından olmaması... Hepsinin eğitimli tipler olması...
Akıl sır erdirilmiyor buna.
İstek şarkısını söylemedi diye sinirlenmek... Sinirlenmekle kalmayıp kinlenmek... Kinlenmekle kalmayıp kapıda pusu kurmak... Pusu kurmakla kalmayıp kırık bardak parçasıyla vahşice katletmek...
Normal bir insanın asla anlayamayacağı böylesi bir olay karşısında...
Hepimiz irkildik, hepimiz sarsıldık, hepimiz isyan ettik, hepimiz moral bozukluğu yaşadık, hepimiz öfkelendik.
İşte bu ayrısı gayrısı olmayan görkemli milli tutumumuz sayesinde...
Aşağılık katiller, gün yüzü göremeyecek inşallah.