MUHARREM İnce’yi aradım.
Daha “Ne oluyor” falan demeden...
Başladı seçim manifestosunu açıklamaya...
Dedi ki:
“Adayım... Kazanacağıma inanıyorum.”
Dedi ki:
“Cumhurbaşkanı yardımcılarını baştan ilan edeceğim: Bir yanıma muhafazakâr bir ismi, bir yanıma milliyetçi bir ismi, bir yanıma bir Kürt’ü, bir yanıma bir Alevi’yi alacağım Cumhurbaşkanlığı yardımcısı olarak.”
Dedi ki:
“Huzur vaat edeceğim. En büyük vaadim huzur olacak.”
Dedi ki:
“Restorasyon süreci başlatacağım. Adım adım hukuk devletine, parlamenter sisteme, kuvvetler ayrılığına geçişi sağlayacağım.”
Dedi ki:
“İlk turda her parti kendi adayını çıkarmalı. Çatı adayıyla olmaz. İlk turda her parti kendi adayını çıkarırsa ikinci tur garanti olur.”
Dedi ki:
“İkinci turda ben kazanırım. Ben Kürtlerden de oy alırım. Benim dokunulmazlık konusunda hangi tavrı koyduğumu Kürtler gayet iyi biliyor.”
Dedi ki:
“Erdoğan’ın karşısında ikinci tura ben kalmazsam Meral Akşener kalırsa... Benim desteğim ona olur. Abdullah Gül kalırsa... Benim desteğim ona olur. Sonuna kadar desteklerim. Miting yaparım.”
Dedi ki:
“Ama ikinci tura ben kalırsam... Onların da beni desteklemelerini beklerim, isterim.”
Dedi ki:
“Seçilirsem Beştepe’de oturmam. Çankaya Köşkü’ne geçerim.”
Dedi ki:
“Beştepe’yi satacağım.”
Dedi ki:
“En büyük hayalim sokakta tek başına yürüyebilen, bisikletiyle dolaşabilen, çevresinde koruma ordusu olmayan bir Cumhurbaşkanı olmak...”