LONDRA'da dolaşıyorum.
Telefonum çaldı.
Arayan Nuri Pakdil’di.
*
Çok nazik bir hal hatır sormadan sonra şöyle dedi Nuri Pakdil:
“Sizi heyecanlandıracak bir mesajım var.”
*
Sonra da mesajını aktardı.
Şunları söyledi:
- Ünlü Fransız filozof Descartes, “Je pense, donc je suis”
demiş.
- Yani “Düşünüyorum, o halde varım.”
- Ben de Nuri Pakdil olarak diyorum ki: “Namaz kılıyorum, o halde
varım.”
*
Bütün içtenliğimle çok teşekkür ettim Nuri Pakdil’e...
Londra’nın göbeğinde dolaşırken verdiği bu mesajla...
Namaza yaklaştırmış, namaza yakınlaştırmış, namazın hikmeti üzerine
düşünmeye itmiş ve namaz iştahına yol açmıştı.
*
Ertesi gün Türkiye’ye döndüm.
Bir de baktım ki...
“Namaz” ile ilgili söylenen izansız ve densiz bir söz, büyük olay
olmuş.
*
Adamın teki TRT’ye çıkmış ve şöyle demiş:
“Namaz kılmayan hayvandır.”
*
Sonuç?
Sonuç şu:
TRT’ye çıkan adamın o sevdirmeyen, nefret ettiren sözü, toplumun en
azından bir kısmının namazdan soğumasına yol açmış.
*
Bu işler böyledir:
- Nuri Pakdil’lerin pak dilleri, namaza yaklaştırır.
- Bu tür adamların pak olmayan dilleri ise, namazdan
uzaklaştırır.