Pandemiydi, savaştı...
Derken.
Acı gerçek yüzümüze bir tokat gibi çarptı:
Yeryüzünün şu anda en stratejik alanı tarımdır.
Tarımda idare-i maslahatı bir tarafa bırakıp çok radikal adımlar atmamızın vakti geldi de geçiyor.
Yeni pandemiler gelmeden...
Yeni savaşları beklemeden...
Bizim derhal tarımda kendi kendine yetebilen ülke olmamız, hatta bir tahıl ambarına dönüşmemiz şart.
Bütün sempozyumlar bunun için yapılmalı.
Bütün adımlar buna göre atılmalı.
Tarım Bakanlığı, başka hiçbir işe bakmamalı, sadece tarıma odaklanmalı.
Üretim seferberliği başlatılmalı.
Kısacası...
Tarım konusu, milli beka konusu haline getirilmeli.
HASAN CEMAL’İN AMERİKAN KARŞITI PROPAGANDASI
HASAN Cemal, öyle bir yazı kaleme almış ki...
T-24’te yayınlanan yazının ana teması ve vurgusu aşağı yukarı şu şekilde:
Amerika olmasaydı... Demokrasi olmazdı. Amerika olmasaydı... Dünyamız totaliter rejimlerin elinde oyuncak olurdu. Yaşasın Amerika. Amin.
Öyle çocuksu bir Amerikan propagandası yapmış ki Hasan Abi...
Amerika’ya bir gıdım sempatin varsa onu da alıp götürüyor.
Amerikan hariciyesi...
“Hasan Abi... Tamam, bizdensin. Tamam, bizi kolluyorsun. Thank you. Ama Allah aşkına bu kadar körü körüne, bu kadar çocuksu bir tarzda övme bizi. Bak, Allah’ın adını verdik. Ne olur övme” diye yalvarsa...
Hiç şaşırmayacağım.
ÇAPSIZLIK VE KİNDARLIK ARASINDA EZEL AKAY
HAZAL Kaya’nın oyunculuğundan nefret ettim abi.