Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, geçen günlerde basına açıklamalar yaptı.
Söylediklerinin tamamını okudum.
Kısa konuşmadaki temalar şunlardı:
- DEAŞ’a karşı Türkiye’nin verdiği mücadele...
- Terör örgütleri arasında ayrım yapmamanın ahlaki zorunluluğu...
- Fırat Kalkanı Harekâtı’yla etkisiz hale getirilen teröristler...
- Suriye’nin istikrara kavuşması temennisi...
- Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde yaptığı insani çalışmalar...
Bakan Akar’ın yaptığı değerlendirmeler arasında şöyle bir cümle de yer aldı:
“Biz Türkiye ve Suriye’de 9 milyon Suriyeli kardeşimizin hayatını kolaylaştırıyoruz.”
İşte bu cümleyi, o genel değerlendirmelerin içinden cımbızla çektiler ve üzerinde bolca tepindiler.
Neymiş efendim, Bakan Akar Türk vatandaşları dururken Suriyelilerin hayatını kolaylaştırmaktan söz ediyormuş.
Böyle şey olur muymuş?
Ne deseydi Bakan Akar?
“Biz Türkiye’de ve Suriye’de 9 milyon Suriyeli kardeşimize hayatı zehrediyoruz” mu deseydi?
İyi ama Türkiye’deki Suriyelilere hayatı zehredersen...
Ortaya trajediler, insanlık dışı görüntüler çıkmayacak mı?
İyi ama Suriye’de sınırımıza yığılmış Suriyelilere hayatı zehredersen...
Beş milyon yeni sığınmacı olgusuyla karşı karşıya kalmayacak mısın?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, benim gözlemime göre kabinenin en liyakatli isimlerinden biri.
- Sorumluluğunu aldığı her işi başarıyla yerine getiriyor mu?
Getiriyor.
- FETÖ girdabına maruz kalan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kısa sürede yeniden şahlanmasını sağladı mı?
Sağladı.