ARAP Baharı’nın gazıyla...
Suriye’de devrim hayali kurduk ya...
*
“Yeni Osmanlı”, “Stratejik derinlik” falan diyerek...
Sınırımızın Peşaver’e çevrilmesini sağladık ya...
*
“Üç günde Şam’a ulaşma, Emevi Camisi’nde namaz kılma” gibi...
Zafer hülyalarına daldık ya...
*
Batı ile bir olup...
Esad’ı alaşağı ederiz sandık ya...
*
Batı tornistan ettiği halde...
İnat edip biz bir türlü geri adım atmadık ya...
*
Ve böylece...
Suriye adlı bir bataklığın oluşmasına katkı sunduk ya...
*
İşte bu yüzden El Bab’dayız.
*
Kısacası...
Oluşmasına katkı sunduğumuz bu ölüm kusan bataklığı kurutmak için
El Bab’dayız.
*
El Bab’daki yegâne işimiz telafidir bizim.
- Büyük yanlışlarımızın...
- Muazzam öngörüsüzlüğümüzün...
- Müthiş gafletimizin...
Yol açtığı devasa ve tehlikeli sorunların telafisi...
*
İşte tam da bu nedenle...
“Ne işimiz var bizim El Bab’da?” sorusunu sormak yerine...
“Ne oldu da bizim El Bab’da böyle bir işimiz oldu” diye
sormalıyız.
İKTİDAR KEMAL BEY’E TEŞEKKÜR BORÇLU
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu şöyle demiş:
“Keşke hiç şehidimiz olmasa... Ama eğer Türkiye, kendi geleceğini
güvence altına almak açısından böyle bir operasyon başlatmışsa...
Belli acılara katlanmak gerekiyor.”
*
İstese bal gibi de istismar edebilecekken buna tenezzül
etmeyerek yüksek bir sorumluluk duygusuyla hareket ettiğini
kanıtladı Kemal Bey.
TANIYIN BUNLARI
- BUNLAR ayet okuyan barbarlardır.
*
- Bunlar “savaş hukuku” falan tanımayan alçakla