HASAN Karakaya'nın ölümünün ardından sosyal medyada yazılanları okuyunca...
Kanım dondu.Tıpkı Hasan Karakaya’nın ve gazetesinin, başkalarının ölülerinin ardından yazdıklarını okuyunca...Kanımın donması gibi.
*
-Bu taraftan biri ölür... Hemen başlar karşı taraf saydırmaya.-O taraftan biri ölür... Bu sefer saydırma sırası bu tarafındır.Her saydırmaya, her iki taraftan da aynı cümleyle itiraz edilir:“Ölülerin ardından kötü konuşulmaz.”
*
Ölü kimin ölüsüyse...İlkeyi hatırlatan da o olur.
*
Hasan Karakaya ve gazetesi, ölüp gitmiş insanların ardından ağız dolusu küfürler savurduklarında... Bu tarafın sözde uygar, sözde çağdaş ve sözde incelikli tipleri, “Sizi hiç sevmediler mi, size hiç sevgiyi öğretmediler mi, sizin hiç başınızı okşamadılar mı, siz nasıl insanlarsınız?” diye etkileyici çıkışlar yaparlardı.İşte bu etkileyici çıkışları yapanlar, bugün Hasan Karakaya’nın ölümünün ardından sanki hiç sevilmemişler gibi, sanki hiç sevgiyi öğrenmemişler gibi, sanki hiç başları okşanmamış gibi... Küfürler ediyorlar.
*
Ölümün bile yenemediği karşılıklı bir büyük nefret... Ölümün bile baş edemediği bir bölünmüşlük... Ölümün bile bağışlatamadığı bir devasa hınç. Ölümün bileyumuşatamadığı bir korkutucu öfke. Allah’ım! Bu gidiş nereye?